İskoç hakem Thomson göstere göstere hayallerimizi elimizden aldı.. Maça iyi başlamadık.. En kötü senaryo erken yiyeceğimiz bir goldü.. Ve maalesef bu oldu..
Dinamo Kiev, Besedin'in attığı golle 9. dakikada öne geçti. Ama bu dakikadan itibaren 10 kişi kalıncaya kadar topu bırakmadık, üstünlüğü ele aldık, pozisyonlar bulduk.
Quaresma'nın nefis ortasında Tolgay'ın kafasını sıyıran topa "Ah" çektik.. İçimizden de Mario Gomez olsaydı, bu golü atardı diye mırıldandık. O kadar umutluyduk ki ta ki İskoç hakemin ipimizi çektiği 29. dakikada kadar.. Dinamo Kiev'li oyuncu, Beck'i itiyor, Beck yerde yuvarlanırken ayağına takılıyor ve skandal hakem penaltı veriyor.
Yetmedi bir de Beck'i oyundan atıyor. Bir takımın kaderiyle daha ne kadar oynayabilir ki bir hakem. En kötü senaryoyu bize yaşattı İskoç hakem.. Ardından goller arka arkaya geldi.. Beşiktaş'ın motivasyonu alt üst oldu.. Fabri'nin yediği 4. golden sonraki gözyaşları bir isyandı. Yazık oldu Beşiktaş'a.. UEFA bu skandal hakemi maça atarken, ne düşündü acaba? Benfica ile Napoli el ele gruptan çıkarken, Beşiktaş'ı auta attılar adeta..
Attıkları altıncı gol bile ofsayttı net şekilde bunu bile görmediler.. Şampiyonlar Ligi'nde gruptan çıkmamıza bir adım varken, Avrupa Ligi ile teselli bulduk Kiev'de.. Ne olursa olsun bunun farkında olmayan bir isim de vardı sahada.. Aboubakar'ın sarı kartı olmasına rağmen, göstere göstere ikinci bir sarıya davetiye çıkarıp, takımı 9 kişi bırakması ise affedilir bir şey değildi.. Hem arkadaşlarını zor durumda bıraktı, hem de Avrupa Ligi'nde cezalı duruma düştü.. Yakışmadı!