'Şov' transferleri ile öne çıkma peşindeki yönetici topluluğunun
elbette ki güç paylaşma konusunda şüpheleri vardı ve ilk sportif
direktörler de 'başkanın adamı' olarak doğdu. Yönetim kurullarında
futbol şube sorumlularının 'Sportif direktör'
olarak çalıştığı bir ortamda bu konudaki en cesur adım dönemin
F.Bahçe Başkanı Aziz Yıldırım'dan geldi ve Türk futbolunun efsane
isimlerinden Aykut Kocaman sportif direktör olarak 2009-10
sezonunda göreve geldi. "Daum'un yerinde
gözüm yok" diyen Kocaman, Alman teknik adamın ayrılmasının
ardından göreve gelince sportif direktörlük kavramı da Türkiye'de
'gölge teknik direktör' olarak
isimlendirildi. Sonrasında F.Bahçe, Terraneo'yu göreve getirdi. O
da davullu zurna ile gelip sessiz sedasız gitti. Fiyaskolarıyla
tabii ki!