Karar ile sanıkken suçlamaları kabul edip tanığa dönen Reza Zarrab’ın “Benden rüşvet almadı, istemedi de” dediği, “O işlerimi bozduğu için üstlerine rüşvet verdim” dediği Atilla suçlu bulundu; hem de Türkiye’nin uymak zorunda olmadığı Amerikan yaptırımını delmekten. Aslında dava Zarrab saf değiştirdiğinde akıbeti belli olmaya başlamıştı. Sonra da Fethullahçılık suçlamasıyla meslekten çıkarılan, gidip gizli belgeleri Amerikan makamlarına veren ve mahkemede Amerikan polisi FBI’dan 50 bin dolar aldığını da kabul eden Hüseyin Korkmaz’ı tanık olarak kabul ettiğinde. İşin bir boyutu da tiyatroya dönen bu dava nedeniyle Türkiye’nin kendi içinde hala görmesi gereken bazı hesapların da temize çekilmiş muamelesi görme ihtimali.
Neresinden bakarsanız bakın, bu karar Türkiye ve ABD arasındaki duvara bir koca tuğla daha ekledi.
Zaten iki ülke arasındaki ilişkiler tarihte hiç olmadığı kadar kötü gidiyor. Yakın zamana dek en fazla Nisan’dan Nisan’a gelen Ermeni soykırımı iddiaları tasarısı olur, o da Başkan’ın soykırım diyerek hukuki sonuç yaratmak yerine Ermenice “Medz Yeghern”, yani “Büyük felaket” demesiyle atlatılmış sayılırdı. (Evet, haklısınız, Nisan da yaklaşıyor.)
Şimdi iki devasa ve birden fazla daha düşük düzeyde sorun var. Devasa sorunlar Fethullah Gülen’in Türkiye’nin bütün ısrarına karşın hala Pennsylvania ‘da oturup faaliyetine devam ediyor olması ve ABD askeriyesinin hala PKK’nın Suriye kolu PYD/YPG ile işbirliğine devam etmesi.
Diğer sorunlar arasında Amerikalı rahip Andrew Brunson ile iki Türk konsolosluk görevlisinin tutuklu bulunması, Erdoğan’ın korumaları ve Zarrab’ın rüşvetle suçladığı eski bakan Zafer Çağlayan hakkındaki tutuklama kararları, Rusya’dan alınacak S-400 füzeleri var. Ve tabii ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti tanıması sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önayak olarak ABD’nin BM zemininde ciddi bir siyasi yenilgi almasına katkıda bulunması var.
Bütün bu tabloya rağmen Türkiye ve ABD arasındaki ilişkilerin geri dönülmez noktaya gelmemesi için sürdürülen girişimler, gizli diplomasi girişimleri var. Ayrıntı vermek şu aşlamada mümkün görünmüyor ama bu girişimlerin varlığı büsbütün yalanlanmıyor da.