Baştan söyleyelim, bu senaryoyu doğrulamanın bir yolu şu sıra
yok.
O nedenle komplo teorisi diye dikkate almayacakları şimdiden
uyaralım, gerisini okumasınlar.
Ancak yalnızca derin siyaset değil, derin ekonomi çevrelerinde de
yoğun konuşulduğunu söyleyelim.
Ne konuşulduğuna gelmeden önce dolar bozdurma kampanyasının hem
yeni Anayasa görüşmelerini, hem de ölüm cezasını geri getirme
tartışmalarını geri planda bırakmış olduğuna dikkat çekelim.
Önce Anayasa… AK Parti ve MHP’nin bir süredir üzerinde çalıştığı ve
MHP’yi memnun etmek için adına cumhurbaşkanlığı denilen başkanlık
anayasası değişikliklerinin bu hafta Meclis’e getirileceğini
söylemişti Başbakan Binali Yıldırım.
Bu haftanın bitimine kaldı bugünle iki gün.
Ama görüşülmesi muhtemelen Meclis’in Bütçe görüşmelerinin sonrasına
kalacak, daha doğrusu bütçe görüşmelerinin ardından ilan edilecek
Meclis tatilinin sonrasına.
Bu da bizi bahar aylarına getirecek deniyor. Kulislerde bir 23
Nisan lafıdır yayılıyor. Güya böylelikle AK Parti, İstiklal
Savaşını yürüten Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yürütme
üzerindeki yetkilerini azaltan Anayasa değişikliğini o gün yapmak
istediği öne sürülüyor; bunlar henüz maddi bir temeli bulunmayan
fısıltılar.
Öncelikle Yıldırım’ın da dikkat çektiği gibi, değişiklik
maddelerinin etkileyeceği başka Anayasa ve yasa maddeleri var. MHP
lideri Devlet Bahçeli ile ortak açıklamada “yaz başlarında”
ifadesini kullandı; yani iş biraz zamana yayılabilir, Olağanüstü
Halin kaldırılması ile eşzamanlı tasarlanabilir.
İdam cezası ise ayrı bir fasıl... Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 15
Temmuz darbe girişimi gece yarısı İstanbul Atatürk havalimanında
kendisini karşılamaya gelen kitle içinden bir grubun “İdam isteriz”
nabzını yakaladı ve bırakmıyor.
“Halkım isterse olur” söylemine başvuran Erdoğan, “Meclis’ten
geçerse onaylarım” diye topu AK Parti’ye ve onunla Anayasa
ortaklığı müzakeresindeki MHP’ye atıyor, ki MHP zaten idamın geri
getirilmesinden yana.
PKK lideri Abdullah Öcalan’ın 1999’da yakalanması ve idama mahkûm
edilmesi ardından MHP’nin koalisyon hükümetinde olduğu 2000 yılında
oylanan ama AK Parti’nin iktidarda olduğu 2004’te yürürlüğe giren
idam cezasının kaldırılması, Avrupa Birliği’nin (AB) siyasi
ölçülerinin başında geliyor.
Sözünü ettiğimiz senaryo çalışması ise idam cezasının geri
getirilmesi tartışmasıyla yakından ilgili.