Kuvvetler ayrılığı ile başlayalım. Yayına hazırlanan “Meraklısı İçin Darbeler Kitabı”ndan küçük bir tadımlıkla başlayacağız, bazı isimleri kitaba bırakarak. Sonra hâkim, savcı ve düğün gecesine geleceğiz.
12 Eylül 1980 askerî darbesinin en koyu günleriydi. Darbenin en yetkili isimlerinden birisi, bir diğerinin makam odasına gitti. “Bütün kuvvetlerin birlik içinde kontrolümüz altında olduğu” yolundaki açıklamalarının yanlışlığından bahsetti. O böyle konuştukça, zaten Türkiye’deki demokrasi ve insan hakları ihlâllerini mercek altına almış Batı dünyasında tepki büyüyordu. Kuvvetlerin birliği değil, ayrılığı önemliydi.
Diğer darbeci komutan soluğu Kenan Evren’in yanında almıştı. İşte görüyor muydu? Sınıf arkadaşı diye yetki verdiği üye, solcuların etkisi altındaydı. Kendisi, diğer askerî müdahalelerde görülen kuvvetler arası sürtüşmelerin, yani kara, hava, deniz kuvvetleri arasındaki sürtüşmenin bu defa olmadığını anlatmaya çalışırken, o kuvvetler arasına nifak sokmak istiyordu.