Neyi merak ediyorum biliyor musunuz?
İdari rejim başkanlık sistemine dönüştürülürken Anayasanın temel
maddelerini değiştirmeyi ortaya atan milletvekilinin vekilin asıl
derdi nedir?
Yani acaba o ilk dört maddenin hangisi rahatsız etti AK Parti Bursa
vekili İsmail Aydın’ı?
Devletin şeklinin cumhuriyet olması mı?
İnsan haklarına dayalı, demokratik, laik bir hukuk devleti
olduğunun yazılması mı?
Mesela Türkiye’nin ülkesi ve milletiyle bölünmez olduğunun
yazılması mı? Ya da dilinin Türkçe, başkentinin Ankara, bayrağının
beyaz yıldızlı al bayrak, milli marşının İstiklal Marşı olması mı,
hangisi?
Gerçi Başbakan Binali Yıldırım anında devreye girdi, “Biz teklif
etmedik, edenlerle de işimiz olmaz. Bu kadar açık ve nettir. Bunlar
devletin temelleridir. Devletin olmazsa olmazıdır” diyerek kestirip
attı.
İsabet de etti. Zaten bu maddelere dokunulmaması MHP’nin de AK
parti ile başkanlık sistemi ittifakının ön şartıydı. Ama bu çıkış
gerekliydi.
Çünkü birilerinin içinde sanki bir lav kaynıyor.
En küçük bir fırsat sezdikleri anda, içlerinde cumhuriyetle,
cumhuriyetin temel ilkeleriyle sorunlarını ortaya saçıveriyor,
kendi tribünlerine, cemaatlerine, artık her ne ise bir selam
çakıyorlar.
Cumhuriyetle de öyle, hukuk devletiyle de, laiklikle de ve aslında
sadece sandıktan ibaret sandıkları demokrasiyle de öyle.
Ve bir de Cumhuriyetin kurucularıyla bitmez dertleri, hınçları,
alıp veremedikleri.
İstiklal Savaşının önderi, Cumhuriyetin kurucusu Mustafa kemal
Atatürk’ün ve yine kuruculardan İsmet İnönü’nün okul kitaplarından
çıkarılmasını isteyen kim biliyorsunuz, değil mi?
Eğitim-Bir-Sen isimli bir öğretmen sendikası.