Sadece bana mı tuhaf geliyor, yoksa gerçekten ciddi bir algı sorunu mu var etrafta?
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu 15 Haziran’da başlattığı ve “Adalet için” adını verdiği yürüyüşünün altıncı gününü dün geride bıraktı. Üstelik Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Tayyip Erdoğan’dan gelen, hatta bazısı örtülü tehdit içeren “Bitir” ısrarına karşın.
AK Parti saflarından gelen açıklamaların giderek hakaret içermeye başlaması, CHP’nin başlattığı yürüyüşü bir tehdit olarak gördüklerine işaret ediyor.
Aslında Cumhurbaşkanı Erdoğan yürüyüşü 15 Temmuz kanlı askeri darbe girişimiyle bir tutarak zaten söylem çıtasını yükseltti ama bunu tek tek AK Partililerin demeçlerinde de görebiliyoruz.
Örneğin birkaç yıl önce Pennsylvania’ya Fethullah Gülen’i ziyarete giden AK Parti milletvekillerinin kendilerine onay veren isim olarak işaret ettiği (dönemim Grup Başkan Vekili) Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli yürüyüş nedeniyle Kılıçdaroğlu’nu ve CHP’yi FETÖ’nün hizmetinde ilan etti. Yürüyüşe laf söylemek bir nevi zorunlu hareket haline geldi Cumhurbaşkanına kendisini göstermek isteyenler için.
Belki de bunun nedeni, yürüyüşün etkisinin CHP’nin ötesine geçmeye başlamasıdır. AK Parti kurucu heyetinde yer almış Fatma Bostan Ünsal’ın yürüyüşte görünmesi, Milli Görüşçü Mustafa Kamalak’ın destek açıklaması, MHP lideri Devlet Bahçeli’nin hükümetten de sert tavır almasına karşın yürüyüşün geçtiği beldelerde balkonlarına, pencerelerine MHP bayrağı asmış kişilerin destek gösterisi, belki de hükümet kanadındaki rahatsızlığın gerçek nedeni. Şu anda tam kestiremiyoruz.