Murat Yetkin Hürriyet Gazetesi

Erdoğan ABD’ye (bu şartlar altında) gidecek mi?

Erdoğan’ın konuşmasıyla tutuklama kararının açıklanması arasında geçen sürede Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, Çağlayan’ın adının iddianameye koyulmasının...

09 Eylül 2017 | 8.444 okunma

Erdoğan’ın konuşmasıyla tutuklama kararının açıklanması arasında geçen sürede Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün, Çağlayan’ın adının iddianameye koyulmasının Fethullahçıların sakız gibi çiğnemeye başlaması benzetmesi, bunun hukuk devletinde yeri olmadığı sözleri vardı.

Erdoğan Kazakistan seyahatine çıkmak üzereyken konuştuğunda henüz yataklarından yeni kalkmakta olan Amerikalı yetkililerin işe gidip mesaiye başlama süresidir arada geçen.

New York Sulh hâkimlerinden Katharine Parker imzalı kararda Çağlayan’ın yanı sıra, evinin yatak odasında ayakkabı kutuları içinde 4,5 milyon dolar bulunduğu açıklanan Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan, bankanın uluslararası operasyonlardan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Balkan ve Zarrab’ın kuryesi Abdullah Happani hakkında da tutuklama kararı verilmiş.

Çağlayan ve diğer Türk yetkililerin de 22 Mart 2016’dan bu yana ABD’de tutuklu bulunan Zarrab’ın ABD’nin İran’a ambargosunu delmesine yardımcı olmakla suçlanıyor. Oysa dün Erdoğan’ın da izah ettiği üzere, Türkiye’nin İran’a yönelik bir ambargo kararı o gün de yoktu, bugün de yok. Hatta Türkiye’nin İran’dan petrol alımı ABD tarafından kapsam dışı sayılıyordu. Yine de bu durum ABD yargı makamlarının bugün AK Parti’nin eski bir bakanı hakkında, Türkiye’yi küçültücü bir şekilde tutuklama kararı almasına engel olamıyor.

Bu durumda 17 Aralık 2013’teki soruşturmasında Zarrab’dan –değerli bir saat dâhil- rüşvet almakla suçlanan ve 25 Aralık soruşturması açılmadan bir kaç saat önce dönemin başbakanı Erdoğan tarafından görevden alınmış olan ekonomi eski bakanı Çağlayan ABD topraklarına ayak basar basmaz tutuklanma tehlikesiyle karşı karşıya.

Tabii bir de Erdoğan’ın bu yıl Mayıs ayında ABD Başkanı Donald Trump ile Washington’da görüşmesini takiben kendisini protesto eden göstericilerin koruma polisleri tarafından dövülerek dağıtılması olayı var. Amerikalılar abartmış, son anda seyahate gitmeyen bir görevli hakkında da adı listede olduğu için tutuklama kararı vermişler ama bu durumu pek değiştirmiyor. Hakkında tutuklama kararı verilen koruma polislerinin Erdoğan’ın 16 ya da 17 Eylül’de başlaması beklenen ABD seyahatine katılması pek mümkün görünmüyor; ülkeye ayak bastıkları an tutuklanabilirler.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 415 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 931 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.601 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.084 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 292 Okunma