24 Nisan'ı 25 Nisan'a bağlayan gece hem Amerikan hem de Rus
askeri ateşeleri Genelkurmay karargahına çağrıldı.
Biraz sonra, 25 Nisan saat 02.00'de başlayacak harekât kendilerine
bildirildi ve bölgede askerleri varsa, zarar görmemesi için
çekmeleri istendi.
Ama bu girişim, hem Türkiye'nin NATO müttefiki ABD'nin, hem de NATO
hasmı Rusya'nın Sincar harekâtını kınamalarını engellemedi.
Hatta PKK'nın Sincar'a yerleşimine karşı olduğu bilinen Irak
Kürdistan Bölgesel Yönetimi dahi kınadı; Ankara 4 Peşmerge'nin hava
harekâtında 'yanlışlıkla' öldürülmesi nedeniyle üzüntülerini Mesud
Barzani'ye iletti.
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Sincar'ı vurabileceği haftalardır
konuşuluyordu oysa. Hatta bir askeri harekâtın bu kadar önceden
ilan edilerek mi yapılacağı, rakibin önlem alıp oraları boşaltacağı
eleştirileri dahi yapılıyordu.
O zaman bu kadar tepki ne anlama geliyordu?
Özellikle de ABD'nin tepkisi...
Diplomatik kuliste bu soruya cevap olabilecek bazı yanıtlar bulmak
mümkün. Şöyle ki:
* ABD, IŞİD'e karşı Rakka harekâtını aylarca geciktirdi. Bunda
Türkiye'deki referandum sürecinin de payı oldu. Amerikalılar
böylelikle, Türkiye tarafından referandum sonucunu etkilemeye
çalıştıkları suçlamasına muhatap olmak istemediler.
* Artık referandum geçti ve Amerikan Merkezi Komutanlık (CENTCOM)
yaz sıcakları bastırıp çöl harekâtı koşullarına dönmeden Rakka
harekâtını başlatmak istiyor.
* Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'ın geçtiğimiz hafta ABD'de
yeni bir "YPG'siz Rakka" teklifi sunmasına, Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'ın CNN International'de bunu tekrarlamasına karşın, henüz
ABD'den Türkiye'siz plandan vaz geçildiğine dair bir açıklama
gelmedi.
İşte Sincar harekâtı böyle bir zamanlama ile icra edildi.
Harekâtın hemen ardından PYD lideri Salih Müslim, ABD önderliğinde
(ne tuhaftır ki Türkiye'nin de parçası olduğu) koalisyonu
Türkiye'nin saldırılarına dur demeye çağırdı.
CENTCOM bunun üzerine vurulan PKK mevzilerini yerinde görmek için
bir subayını olay yerine gönderdi, hem de aranan bir PKK
militanının rehberliğinde.