Tabii ki değiliz, bu ayrı bir konu.
İlginç olan Erdoğan’ın bu tutumunu bir “İkinci İstiklal Savaşına” betmiş olması.
Bu durumda Erdoğan kendisini de İstiklal Savaşını hem işgalci Yunan, İngiliz, Fransız, İtalyan ordularına, hem de işgalcilerin işbirlikçisi Osmanlı Sultanına bağlı güçlere karşı vermiş olan Mustafa Kemal Atatürk ile karşılaştırmış oluyor. Neticede Atatürk Türkiye Cumhuriyetinin kurucu, Erdoğan da on kinci cumhurbaşkanı.
Atatürk Türkiye’deki siyasi İslamcılar tarafından pek sevilmez. Gerçi son zamanlarda önce Başbakan Binali Yıldırım, sonra Erdoğan tarafından anılır oldu; bütün kötülüklerin kaynağı hedefine İsmet İnönü konularak bir psiko-politik çözüm bulundu. Ama konumuz bu da değil.
Erdoğan son birkaç yılda yaşanan bazı siyasi gelişmeleri, ülkenin işgal ve iç savaştan bağımsızlığını alarak kurtarılma savaşıyla eşdeğer görüyor.
Bu gelişmeler gerçi hafife alınacak şeyler değil, bir kısmı Türkiye için, bir kısmı Erdoğan ve AK Parti iktidarı için varoluşsal önemde sorunlar.