Bir gün önce de bilim insanı Bülent Şık, içinde yer aldığı bir çalışmada tarım ürünlerine bulaşmış kanser yapıcı madde bulgularını açıkladığı için, gizli belge yayınladığı gerekçesiyle 15 ay hapse mahkûm edildi. Yargı Reformunu 1 Ekim’de Meclis açılışıyla birlikte tartışmaya işte bu koşullarda başlıyoruz.
Mehmet Yılmaz hakkında istenen cezayı duyunca bir süre önce Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün Yargı Reformu hakkında Hürriyet’ten İpek Özbey’e verdiği mülakatta “Eleştiri, ceza konusu yapılmamalı” dediğini hatırladım. Yılmaz’ınki eleştiri dahi değildi, soruydu, ama Yıldırım demek ki sorulmasını da hakaret saymış, savcı da aynen katılmış.
Yargı Reform taslağını okudum. Hakkını yemeyeyim, eleştirinin
–kimin bu kararı vereceği muğlaklık taşımakla birlikte- suçlama
nedeni sayılmaması ve cinsel şiddet cezalarının artırılması gibi
birkaç olumlu madde dışında, yargı bağımsızlığı ve demokrasinin
kalitesini yükseltme yönünde atılmış pek bir adım yok.