Aylardır köpürte köpürte konuşulan bakanlar kurulu değişikliği sonunda dün açıklandı ve deyim yerindeyse dağ fare doğurdu.
Kabine değişikliği daha Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bütün yürütme yetkilerini makamına aldığı 16 Nisan referandumundan önce konuşulmaya başlamıştı. Özellikle de 21 Mayıs’ta AK Parti genel başkanlığına yeniden seçilmesinden sonra son derece kolay ve yakın görünüyordu.
Ankara’daki siyaset gazetecileri AK Parti kulislerinden gelen
işaretlere bakarak sık sık kapsamlı bir kabine değişikliğinin an
meselesi olduğunu yazıyor, Dışişleri, İçişleri, Adalet, Maliye gibi
bakanlıklar dâhil tahminler havada uçuşuyordu. Hatta 16 Nisan’la
gelen icracı başkanlık sisteminin ruhuna uygun olarak, Meclis grubu
dışından teknokrat isimlerin de kabinede yer alacağı yorumlarına
rastlanıyordu.
Bakanlar Kurulundaki değişiklikler dün, 19 Temmuz’da, Başbakan
Binali Yıldırım’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yaptığı 1,5 saat süren
bir görüşme sonrası ilan edildi; bir gece önce daha uzun süre bir
araya gelip çalışmış oldukları bildiriliyordu.
Ancak açıklanan değişiklikler hükümetin yeni bir döneme girdiğini
göstermek, karar mekanizmalarında bir değişimi yansıtmak bir yana,
önemli dahi sayılmayacak, adeta yapmış olmak için yapılan yer
değiştirmelerden öteye gitmemişti.