Dün, 15 Şubat’ta Moskova’da bir Kürt toplantısı düzenlendi.
Toplantıya Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı İran, Irak, Suriye ve
Türkiye’den temsilciler katıldı.
Amerikan seçimlerindeki adayların e-postalarından haberi olan Rus
devletinin “Haberimiz yok” dediği Moskova’daki toplantıyı, Kürt
medya siteleri “Kürt Ulusal Konferansı” olarak adlandırdı.
Bu toplantının yapılacağı haberleri Rusya Dışişleri Bakanı Sergey
Lavrov’un 27 Ocak’ta PYD yöneticileriyle Moskova’da yaptığı
toplantı sonrasında yoğunlaşmaya başlamıştı. Malum, PYD’nin
Moskova’da temsilcilik açmasına Türk jetlerinin bir Rus uçağını
Suriye sınırını ihlal etmesi ardından 24 Kasım 2015’te düşürmesi
ardından izin verilmişti.
PYD’nin bu toplantıdan hemen önce 23-24 Ocak’ta Astana’da yapılan
Suriye ateşkes konferansına katılmasını Türkiye veto etmişti.
Aslında PYD ve onun milis gücü YPG, Suriye’de çatışan taraflardan
birisiydi. Ama yasadışı PKK’nın Suriye’deki kardeşi olan örgütün
IŞİD’e karşı ABD’nin kara gücü gibi çalışmasına Türkiye itiraz
ediyor, bir teröriste karşı diğer teröristle işbirliği
yapılamayacağını söylüyordu; hala da söylüyor.
Bu yüzden Türkiye’nin NATO müttefiki ABD ile arası açılmış ve NATO
rakibi Rusya ile Suriye sahasında işbirliği yapmak durumunda
kalmıştı.
Ankara, ABD destekli PYD’nin Suriye sınırı boyunca bütün
kontrolü ele almasını 2016 Ağustos’unda, 15 Temmuz darbe
girişiminden hemen sonra başlattığı Fırat Kalkanı harekâtıyla
önlemeye çalışmış, Rusya ile yaptığı anlaşmanın da yardımıyla
El-Bab’a kadar inmişti.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan bundan sonra atacağı adımlarda hesaba
katmak üzere ABD Başkanı Donald Trump’tan açık seçik işaretler
bekliyor. Trump’ın Pentagon’a ısmarladığı yeni IŞİD’le mücadele
planında PYD’nin yeri Türkiye’nin bundan sonra takınacağı tutumda
etkili olacak.