Adalet Bakanlığı 15 Haziran'da iki muhalefet lideri hakkındaki 11 dosyayı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve HDP eş-başkanı
Selahattin Demirtaş aleyhine toplam 11 dosya…
Belli ki devamı gelecek, toplam 787 dosya var 148 vekil
aleyhine.
Aynı gün HDP’nin diğer eş-başkanı Figen Yüksakdağ’ın evine dayandı
İstanbul polisi. Hayır dokunulmazlık dosyasıyla ilgili değildi,
hayır Yüksekdağ evde yoktu, eşi vardı, ama polis milletvekilinin
evinde aramayı yaptı.
Yüksekdağ’un “haydutluk” Dün bu aramanın terörle mücadele
operasyonu çerçevesinde yapıldığı açıklandı polis tarafından,
aradıkları kişiye ait pasaport bulmuşlardı, orada barındığının
kanıtıydı bu, mahkeme kararı sonradan da gelebilirdi.
Terör can yakıyor ve terörle mücadele denildiği zaman sorgu sualin
kesilmesi isteniyor.
Dokunulmazlıkların kaldırılmasında da aynı şey olmadı mı?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın HDP’li vekillerin PKK’lı
teröristlere yardım ettikleri iddiasıyla yargılanmaları gerektiğini
söylemesiyle başlamadı mı süreç?
Peki, Kılıçdaroğlu ve Demirtaş aleyhine savcılığa verilen dosyalar
terörle bağlantılı mı?
Hayır, değil. “Cumhurbaşkanına hakaret” ve “Devletin, Meclis’in,
hükümetin, yargının manevi kişiliğini aşağılama” suçlamaları
üzerine dosyalar.
Cumhurbaşkanına hakaret suçlaması artık dünyanın dilinde; Avrupa
Konseyi bile siyasi eleştiri ve hicivin hakaret sayılmaması
gerektiğini söyledi geçenlerde; açılan davaların çoğu da zaten
gazetecilere ve siyasilere karşı.
AK Parti Erdoğan’ın arzusunu emir sayıp Meclis’e getirdiğinde,
Kılıçdaroğlu hem “PKK ile birlikte göstermeye kalkmasınlar” diye,
hem de “Hapse atmazsan namertsin” meydan okumasıyla “Evet” oyu
vereceğini ilan etmişti.