Murat Yetkin Hürriyet Gazetesi

Münbiç'in kurtuluşu: Tesadüf bu ya..

Münbiç deyip geçmeyin, küçük ama önemli bir yerdir. Dörtbin yıla yakın bir tarihi var, adı Aramice ki Hazreti İbrahim'in, Hazreti İsa'nın anadilidir, Manbac'dan geliyor, bugün söylesek Pınarbaşı...

15 Ağustos 2016 | 16.301 okunma

Münbiç deyip geçmeyin, küçük ama önemli bir yerdir.


Dörtbin yıla yakın bir tarihi var, adı Aramice ki Hazreti İbrahim'in, Hazreti İsa'nın anadilidir, Manbac'dan geliyor, bugün söylesek Pınarbaşı diyebiliriz.

Ama su tatlısu kaynakları dışında bir de Halep'i doğuda Rakka'ya bağlayan kuzeyde Anadolu'ya taşıyan yolların kesiştiği bir nokta.

O kadar stratejik bir yer olmuş ki tarihte, mesela 1070'te Romen Diyojen, Alparslan'a Malazgirt ve Erciş'e karşı Münbiç'i teklif etmiş. O da kabul edebilirmiş eğer Bizans anlaşmayı bozup 1071'de Malazgirt'e hamle yapmasaymış.

Kabul edin ki ilginç, ama bu kadar tarih yeter.

Ama işte bu yüzden Menbiç IŞİD için de önemli idi, IŞİD'i ezmek için harekete geçen ABD öncülüğünde koalisyon için de.

Menbiç'in IŞİD'ten temizlendiği 12 Ağustos akşam üzeri saatlerde ilan edildi.

Buna en çok seks kölesi yapılmak dahil her türlü IŞİD barbarlığına en çok maruz kalan Menbiç'li kadınlar sevinmiş haliye; fotoğraflarda zorla giydirildikleri kara çarşafları yakarken, ne bileyim sigara yasağını delerken filan gülerken pozlanmışlar.

Menbiç operasyonu 31 Mayıs'ta ABD Merkezi Komutanlık (CENTCOM) koordinasyonu, komutası ve desteğiyle Suriye Demokratik Güçleri (SDG) isimli cephe örgütü tarafından başlatılmıştı.

SDF aslında CENTCOM'un Türkiye'yi daha fazla çileden çıkarmamak için icat ettiği bir isim. Asıl kara desteğini YPG/PYD'den aldıklarını perdelemek için bazı Arap aşiretlerini de işe katarak oluşturdular.

Süreç 18 Mayıs'ta ABD Başkanı Barack Obama'nın Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı arayıp 70 dakika kadar görüşmesiyle başladı.

Türkiye'nin Suriye sınırında 98 km boyunca tanımlanan Cerablus-Mare hattının IŞİD'den arındırılması, ama PKK/PYD eline geçmemesi ısrarı biliniyordu. Amerikalılar ise Münbiç'i almak için PYD'nin kara desteğine ihtiyaç duyduklarını ama sonra PYD'yi Fırat'ın Doğu yakasına çekeçeklerini taahhüt ediyorlardı.

Türkiye'nin yapabileceği fazla bir şey yoktu. 24 Kasım 2015'te Rus uçağının düşürülmesi ile dört yıldır izlenen Suriye siyaseti karaya oturmuştu.

Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakacağı belli olmuş, ama Binali Yıldırım henüz Başbakanlığı resmen almamıştı.

Hava kuvvetleri Suriye'ye yaklaşmıyordu. Suriye, Irak ve İran sınırları Malatya'daki 2'inci Ordu'nun top, tank ve mekanize piyade birliklerinin üstünde kalmıştı. 2'inci Ordu sadece sınır güvenliğini değil, IŞİD ve PKK ile mücadeleyi de üstleniyordu. İki de küresel stratejiyi ilgilendiren rolü vardı: İncirlik üssü ve Malatya'daki Füze Kalkanı radarları...

Obama-Erdoğan görüşmesi işte bu arka planda yapıldı.

Hemen ertesi gün, 19 Mayıs'ta CENCTOM komutanı Orgeneral Joseph Votel Bağdat'ta Irak hükümeti, Erbil'de de Iraklı Kürt yetkililerle görüşmelere başladı Münbiç-Felluce ve Musul-Rakka kademeleriyle operasyon başlıyordu.

Votel 20 Mayıs'ta Suriye topraklarına geçti. Hala açıklanmamakla birlikte muhtemelen Kobani'de PYD'liler ve bazı Arap aşiret liderleriyle durum değerlendirdi.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
ABD’yle ilişkilerde rüzgâr değişiyor: en muhtemel senaryo 19 Mart 2021 | 415 Okunma Mısır virajı ve “Ne diyorsam o” siyasetinin sonu 17 Mart 2021 | 931 Okunma MHP’nin “Fosforlu” kampanyası yeni Anayasayı yatırdı gibi 12 Mart 2021 | 1.601 Okunma Akşener’in Fosforlu Cevriye çıkışı putları kıran türden 11 Mart 2021 | 1.084 Okunma Papa Fransis’in Irak ziyareti, Türkiye ve İran 10 Mart 2021 | 292 Okunma