Münbiç deyip geçmeyin, küçük ama önemli bir yerdir.
Dörtbin yıla yakın bir tarihi var, adı Aramice ki Hazreti
İbrahim'in, Hazreti İsa'nın anadilidir, Manbac'dan geliyor, bugün
söylesek Pınarbaşı diyebiliriz.
Ama su tatlısu kaynakları dışında bir de Halep'i doğuda Rakka'ya
bağlayan kuzeyde Anadolu'ya taşıyan yolların kesiştiği bir
nokta.
O kadar stratejik bir yer olmuş ki tarihte, mesela 1070'te Romen
Diyojen, Alparslan'a Malazgirt ve Erciş'e karşı Münbiç'i teklif
etmiş. O da kabul edebilirmiş eğer Bizans anlaşmayı bozup 1071'de
Malazgirt'e hamle yapmasaymış.
Kabul edin ki ilginç, ama bu kadar tarih yeter.
Ama işte bu yüzden Menbiç IŞİD için de önemli idi, IŞİD'i ezmek
için harekete geçen ABD öncülüğünde koalisyon için de.
Menbiç'in IŞİD'ten temizlendiği 12 Ağustos akşam üzeri saatlerde
ilan edildi.
Buna en çok seks kölesi yapılmak dahil her türlü IŞİD barbarlığına
en çok maruz kalan Menbiç'li kadınlar sevinmiş haliye;
fotoğraflarda zorla giydirildikleri kara çarşafları yakarken, ne
bileyim sigara yasağını delerken filan gülerken pozlanmışlar.
Menbiç operasyonu 31 Mayıs'ta ABD Merkezi Komutanlık (CENTCOM)
koordinasyonu, komutası ve desteğiyle Suriye Demokratik Güçleri
(SDG) isimli cephe örgütü tarafından başlatılmıştı.
SDF aslında CENTCOM'un Türkiye'yi daha fazla çileden çıkarmamak
için icat ettiği bir isim. Asıl kara desteğini YPG/PYD'den
aldıklarını perdelemek için bazı Arap aşiretlerini de işe katarak
oluşturdular.
Süreç 18 Mayıs'ta ABD Başkanı Barack Obama'nın Cumhurbaşkanı Tayyip
Erdoğan'ı arayıp 70 dakika kadar görüşmesiyle başladı.
Türkiye'nin Suriye sınırında 98 km boyunca tanımlanan Cerablus-Mare
hattının IŞİD'den arındırılması, ama PKK/PYD eline geçmemesi ısrarı
biliniyordu. Amerikalılar ise Münbiç'i almak için PYD'nin kara
desteğine ihtiyaç duyduklarını ama sonra PYD'yi Fırat'ın Doğu
yakasına çekeçeklerini taahhüt ediyorlardı.
Türkiye'nin yapabileceği fazla bir şey yoktu. 24 Kasım 2015'te Rus
uçağının düşürülmesi ile dört yıldır izlenen Suriye siyaseti karaya
oturmuştu.
Ahmet Davutoğlu'nun görevi bırakacağı belli olmuş, ama Binali
Yıldırım henüz Başbakanlığı resmen almamıştı.
Hava kuvvetleri Suriye'ye yaklaşmıyordu. Suriye, Irak ve İran
sınırları Malatya'daki 2'inci Ordu'nun top, tank ve mekanize piyade
birliklerinin üstünde kalmıştı. 2'inci Ordu sadece sınır
güvenliğini değil, IŞİD ve PKK ile mücadeleyi de üstleniyordu. İki
de küresel stratejiyi ilgilendiren rolü vardı: İncirlik üssü ve
Malatya'daki Füze Kalkanı radarları...
Obama-Erdoğan görüşmesi işte bu arka planda yapıldı.
Hemen ertesi gün, 19 Mayıs'ta CENCTOM komutanı Orgeneral Joseph
Votel Bağdat'ta Irak hükümeti, Erbil'de de Iraklı Kürt yetkililerle
görüşmelere başladı Münbiç-Felluce ve Musul-Rakka kademeleriyle
operasyon başlıyordu.
Votel 20 Mayıs'ta Suriye topraklarına geçti. Hala açıklanmamakla
birlikte muhtemelen Kobani'de PYD'liler ve bazı Arap aşiret
liderleriyle durum değerlendirdi.