Ankara'da bir lobi faaliyeti var.
Öyle ABD'deki İsrail lobisi gibi sıkı bir örgütlenme değil.
Daha çok ideolojik saplantılarla çıkar ilişkilerinin yan yana gelmesiyle ortaya çıkan gevşek bir yapı.
Gevşek ama etkili.
Çünkü bu grubun içindekilerin Cumhurbaşkanına erişimi olduğu biliniyor siyaset ve ekonomi çevrelerinde.
Bu lobi 15 Temmuz kanlı darbe girişimi ardından siyasetin gündemine oturan idam cezasının geri getirilmesi için de çaba harcıyor.
PKK'nın hayalet örgütlerinden TAK tarafından üstlenilen Beşiktaş katliamından iki gün önce, 8 Aralık'ta yayınladığımız "Ankara kulislerinde ürperten senaryo" yazısında bu grubun resmi politika olması için uğraştığı, ekonomi ve siyaset kulislerinde konuşulan senaryoyu şöyle özetlemiştim:
- İdam cezasını geri getirelim,
- Avrupa Birliği (AB) Türkiye'yle ilişkileri keser. Böylece hem ilişkiyi kesen biz olmayız, hem de AB'nin demokrasi-insan hakları çerçevesinin bağlayıcılığından kurtuluruz,
- Borsa çökebilir. Bu da yönetiminizi zaten "bizden olmayan" büyük şirketlerin ve yabancı sermayenin baskısından kurtarır,
- ABD ve NATO taleplerini kendi çıkarlarımızın pazarlığını yaparak kabul edelim. Bu da yönetiminize Batı'dan gelecek tepkilerin lafta kalmasını sağlar,
- Bu arada Başkanlık sistemi için daha güçlü bastırıp alın. Kendi iktidarınızda gerekirse Kürt sorunu dahil ülke sorunlarını siz çözmüş olursunuz.
Bu çizgiyi savunanlara Ankara'da bir isim takılmış olduğunu ben de bu yazıyı yazdıktan sonra, üstelik AK Partili kaynaklarımla yaptığım konuşmalardan öğrendim; "Avrasyacılar" diyorlar.