Yukarıdaki soruda “Meclis” sözcüğü yerine “Kongre” koyarsanız, mesela ABD Başkanı seçilen Donald Trump için de geçerli olabilir.
Soruya bir de “Mahkemeler” sözcüğünü eklerseniz, zaten halkın oyuyla seçilip geldiği halde neden yürütme işleri için bir de yasamanın, yargının onayına ihtiyaç duyması gerektiğini sorgulayan çok sayıda dünya liderinin hissine tercüman olabilirsiniz.
Babası Haydar Aliyev’in 2003’teki vefatı ardından ülkesini zaten gönlünce yöneten Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, tam da Türkiye’deki 15 Temmuz 2016 darbe girişimi ardından cumhurbaşkanlığı yetkilerini arttırmak için bir adım attı. 26 Temmuz’da Anayasanın 29 maddesini değiştirmek üzere referandum ilan etti.
Bu referandumda seçilme yaşının 18’e düşürülmesi gibi popülist değişikliklerin yanı sıra Meclis’in bazı yetkilerinin cumhurbaşkanına devredilmesini öngören maddeler de vardı. Referandumun amacı Azerbaycan’ın daha güçlü ve istikrarlı olmasıyla açıklandı.
Referandum –bazı muhaliflerin tutuklandığı bir sürecin ardından- 26 Eylül 2016’da yüzde 70 katılımla yapıldı. Azeri kardeşlerimiz her maddenin tek tek oylandığı referandumda yüzde 90-95 arası destekle maddeleri kabul etti.