Ne derseniz deyin, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın siyasetteki en büyük meziyetinin bir beka ustası olmak olduğu açık. En zor durumlardan dahi o an kimi, neyi feda etmesi gerekiyorsa edip ayakta kalmayı bildi. Çünkü siyasette tek hedefi var ve o hedeften sapmadıkça diğer her şey teferruat geliyor. O hedef ne pahasına olursa olsun koltuğunu korumak, iktidarı bırakmamaktır. Ancak bu defa dağınıklık çok fazla. Savrulma üst noktalarda. Erdoğan’ın işi gerçekten kolay görünmüyor.
Hemen saymaya başlayalım Türkiye’nin Erdoğan yönetiminde nasıl bir savrulma içinde olduğunu daha iyi görmek için.
Ekonomide dağınıklık
Erdoğan 18 Kasım’da Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinde (TOBB) konuşurken yüksek faizin yatırımcıyı bitirdiğini söyledi. Çünkü Rifat Hisarcıklıoğlu, tabanının sesini dinleyerek faizin yükseltilmemesini istiyordu; hükümete bu kadar destek boşuna verilmiş olamazdı. Erdoğan’ın sözleri yeni Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın piyasalara aksini ima etmesine rağmen, Erdoğan’ın “faiz lobisine” teslim olmayacağı işaretini veriyordu. Dolar hemen yükselmeye başladı.