Böylece bu şaibeli şahsiyet hakkında düne kadar AK Parti çevrelerinde ayakta tutulmaya çalışılan tezler deyim yerindeyse buharlaştı.
Hatta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a 2019 seçimine dek destek açıklayan MHP lideri Devlet Bahçeli dahi dün Zarrab’ı “şarlatan” olarak niteleyip Türkiye’de yargılanmasını istedi.
Oysa Türkiye’nin onu tanımasına vesile olan 17-15 Aralık soruşturmaları düşüp serbest kalınca neredeyse Türk ekonomisini kurtaran kahraman muamelesi görmüş, rekortmen ihracatçı ödülü verilmiş, fonda Türk bayrağıyla hükümet yanlısı televizyon ekranlarında bize vatanseverlik dersleri verdirilmişti.
Hatırlıyorsunuz değil mi?
Sonra bir baktık, tam İran’daki patronu Babek Zencani’nin idam cezası aldığı, Türkiye’nin de doludizgin 15 Temmuz 2016 darbe girişimine doğru gittiği günlerde, Mart 2016’da Zarrab, ailesiyle birlikte çıktığı Disneyland ziyareti için gittiği Florida’da Amerikan polisince tutuklandı.
Geriye dönüp baktığımızda bütün işaretler Zarrab’ın tutuklanmasının ABD yargı ve polis makamlarıyla bir danışıklı dövüş olduğu iddialarını güçlendiriyor. Zarrab belki de İran istihbaratının peşine düşeceğinden korktu, kim bilir belki Türkiye’de olağandışı bir şeyler vuku bulacağına dair uyarıldı ve can güvenliğini sağlamak için Amerikalılara teslim oldu.