Özellikle İstanbul her geçen gün yeni sanat ve kültür etkinliklerine sahne oluyor.
Büyük çaplı etkinlikler 11 Eylül’de Sabancı Müzesinde açılan Çinli
sanatçı Ai Weiwei sergisiyle başladı. Porselene bambaşka, güncel
bir anlam katan eserlerinden bazıları insanı alt üst ediyor,
hayranlıkla karışık aklını uçuruyor; Ocak sonuna dek açık ve
yapabilirseniz yolunuzu düşürmeye çalışın derim.
12 Eylül’de “İyi Bir Komşu” başlığını taşıyan 15’inci İstanbul
Bienali, Fransız Başkonsolosluğu bahçesindeki bir törenle başladı.
İstanbul Kültür ve Sanat Festivali (İKSV) tarafından düzenlenen
Bienalin küratörlüğünü Michael Elmgreen ve Ingar Dradset ikilisi
yapıyor. Istanbul’un birbirine yürüme mesafesinde altı mekânında 12
Kasım’a kadar ücretsiz olarak izlenebilecek.
Aynı gün bir süredir kentsel dönüşüm projeleri gerekçesiyle bitmek
bilmeyen yol ve inşaat çalışmaları nedeniyle ıssızlaşan İstiklal
caddesine yeni bir hayat öpücüğü vermeye aday bir kültür merkezinin
açılışı vardı. Bir süredir tadilatta olan Yapı Kredi yayınları
binası önündeki tahta perdeler (“Sarmal” isimli karma resim
sergisiyle birlikte) kalkınca, dört katlı modern bir yapı ortaya
çıktı. İçinde yalnızca kitapçı değil, kütüphane, toplantı ve sergi
alanları var.
13 Eylül’de ise 12’inci Contemporary İstanbul sergisi Lütfü Kırdar
Kongre ve Kültür merkezinde açıldı. Dünyadaki çağdaş sanat
akımlarının geldiği son aşamayı islemek isteyenler için 19 Eylül’e
kadar açık.
Comtemporary Istanbul sergisinin küratörü Hasan Bülent Kahraman,
sadece 12 Eylül günü, sadece İstanbul’da vakti olsa gitmek
isteyeceği 12 sanat kültür etkinliği açılışı olduğunu söyleyerek
yaşanan canlanmanın boyutlarını anlatıyor. Tabii sadece bu büyük
ölçekte olanlar yok. Ve sadece İstanbul’da da değil, örneğin
Ankara, İzmir, Antalya gibi büyük şehirlerde de birbiri peşi sıra
sergiler, edebiyat atölyeleri, küçük ölçekli festivaller birbirini
izliyor; ne yazık ki yalnızca büyük şehirlerin gelişmiş
bölgeleriyle sınırlı kalsa da şimdilik.