Murat Yülek Dünya Gazetesi

Türkiye’nin çıkış yolu: yerlileşme ve sanayi

Hiçbir ülkenin inşaat ve gayrimenkul ile uzun dönemli kalıcı büyüme üretmesi mümkün değildir. Bu sektörler kısa dönemde büyüme üretebiliyor. Ancak bu büyümenin kalıcı olması hangi...

03 Temmuz 2017 | 247 okunma

Hiçbir ülkenin inşaat ve gayrimenkul ile uzun dönemli kalıcı büyüme üretmesi mümkün değildir. Bu sektörler kısa dönemde büyüme üretebiliyor. Ancak bu büyümenin kalıcı olması hangi inşaatların yapıldığına bağlı. Bugün temelini attığınız inşaat faaliyeti sonraki 12-24 ay boyunca çimento, demir, cam, mobilya gibi imalat sanayi ve satış, finans ve bakliye gibi hizmet sektörü üretimini uyarır. Yeni bina üretimi inşaat faaliyetleri devam ettiği sürece bu ‘harcama etkisi’ sayesinde GSYH’da büyümeyi sağlar.

Ancak, inşaat faaliyetlerinin harcama (yani büyüme) etkisi 12-24 aydan sonra durur. Bunu enerji içeceklerine benzetebilirsiniz. ABD’de enerji içeceklerinin üzerinde minik harflerle uyarılar yer alır: bir iki saat içinde kendinizi halsiz hissedeceksiniz. Sebebi basittir. Enerji içeçecği size enerji vermez. Mevcut enerjinizi kısa süreye yoğunlaştırır. Kısa süre “coştuktan” sonra enerjiniz tükenir siz de “düşersiniz.”

Ülkede konut açığı yok ve tersine fazlası varsa bu tür inşaatların GSYH (katma değer) etkisi işte bu yüzden kısa süreli olur. Konut açığı varsa o bir sosyal ihtiyaç olarak karşılanmalıdır. Bugün Afrika ülkelerinde olduğu gibi. Böyle durumlarda inşaat faaliyeti ülkeye kısa dönemde büyüme, uzun dönemde ise elzem sosyal faydalar sağlayacaktır.

Eğer inşaat faaliyetiniz altyapı veya sanayi alanındaysa yine kısa dönemdeki harcama etkisine ek olarak uzun dönemli ekonomik ve sosyal etkileri devam eder.  Örneğin, bir demiryolu yolu, havaalanı ya da köprü gibi altyapı projesinin ekonomik verimi yükseltici etkileri faal olduğu süre boyunca GSYH’nin önce büyüme oranı (artan verimlilik) sonra da seviyesi (verimlilik yükseldiği için daha büyümüş olan GSYH’nın ‘normale dönen’ büyüme oranları üzerinden seviyesinin artması) üzerinde olumlu etki yapar.

Öte yandan sanayi tesisleri de faal oldukları süre boyunca ülkedeki verimlilik, istihdam, katma değer ve ihracat gelirlerini artırdığı için konut ya da alışveriş merkezi gibi inşaat projelerine göre çok daha büyük ve uzun dönemli getiriler sağlar.

Kamu kesimi bu yüzden bir yandan altyapı diğer yandan da sanayi sektörünü destekleyici politikaları sahip olmalıdır. Seçici olmayan, hangi türde olursa olsun inşaat sektörünü destekleyici politikaların verimleri düşüktür.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Yerli danışmanlık sektörü dışlamamalı 01 Ekim 2018 | 302 Okunma Türkiye ve Arjantin: İki ülkenin hikayesi 10 Eylül 2018 | 364 Okunma Chief Sustainability Officer 06 Ağustos 2018 | 166 Okunma Yeni sistemde yeni ekonomi yönetimi yapısı 02 Temmuz 2018 | 222 Okunma Kur hareketleri, bütçe ve dış ticaret gelişmeleri 11 Haziran 2018 | 363 Okunma