Ülkemiz birçok farklı milletten insana ev sahipliği eder. Farklı etnik kökenlere mensup vatandaşlarımız Türkiye’yi oluşturur. Bu cumhuriyetin ilanından sonra ortaya çıkmış bir durum değildir. Osmanlı Devleti’nden beri gelen süreç içerisinde devletimizi meydana gelen vatandaşlarımız bir çok etnik gruptan teşekkül etmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan herkes anayasamıza göre Türk’tür. Bu ibarede hiçbir beis bulunmaz. Amerika Birleşik Devletleri’nde hiç kimse safkan Amerikalı değildir. Zaten Amerikalı diye bir ırkta yoktur! Amerika kıtasının yerlilerini katlederek kendilerine yurt edindikleri topraklar asla onların anavatanı değildir. Birçok etnik gruptan meydana gelmiş adı üzerinde “Birleşik Devletler Topluluğudur” Amerika. Amerika’da yaşayan ve Amerikan vatandaşı olan herkes Amerikan’dır! Amerikan basketbol takımlarında oynayan Afrika kökenli Amerikan vatandaşlarının hiç birisi Amerikan değildir! Vatandaş olduktan sonra tabi oldukları devlet ile kimliklerini yeniden tanımlamışlardır!
***
Osmanlı döneminin Sultan 2. Abdülhamid Han devrinde 1876 Anayasası ilan edilirken taslak bir Anayasa metni oluşturulmuş ve bu metne “Osmanlı Devletinde ki her unsur kendi anadilinde eğitim ve öğretim yapmakta serbesttir” ifadesi konulmuştu. Bu ifade Mabeyn Müşiri Said Paşa’nın uyarısı üzerine Sultan 2. Abdülhamid Han’ın dikkatini çekmiş ve ulu Hakan bu ifadenin anayasadan çıkarılmasını irade buyurmuştu. Bunun sebebi ise bunun vatandaşlar arasında tefrikaya sebebiyet verebilecek kadar büyük bir tarihi hata olacağı kanaatinde olmasıydı. Ayrıca anayasada devletinin resmi dilinin Türkçe olduğu ve milletvekili ya da memur olabilmek için Türkçe bilmenin zorunlu olduğu ibaresi de anayasaya eklenmişti.
***
Dil bir toplumu ortak paydada buluşturan ve birçok etnik kökenden bir millet meydana getiren en önemli unsurdur. Son zamanlarda Türkçemiz popüler kültüre kurban ediliyor. Milli birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz dönemde sahip çıkmamız gereken değerlerimizin başında Türkçemiz geliyor.