Öncülüğünü Amerika'nın yaptığı bazı devletler zaten yıllardır Siyonist emeller uğruna çalışıyorlardı. Şimdi de, Kutsal Kudüs'ü İsrail'in sözde başkenti olarak ilan ediyorlar. Elbette ki bu karar bizler için yok hükmündedir. İsrail'in zulümlerine yutkuna yutkuna işi bu noktalara kadar getirdik. Aslında bu çıban çoktan vücuttan söküp atılmalıydı.
Müslüman bir ülkeye yaptırım uygulamak söz konusu olduğunda hamileri Amerika'nın emirleri ile Müslümanlara karşı kaplan kesilen Arap ülkeleri Müslümanların başına bir şey geldiği zaman her zaman olduğu gibi yine sırtlarını bu ümmete dönmekten çekinmiyorlar.
İnsanın aklına şöyle bir sual gelmiyor değil; Mescid-i Aksa fiilen muhasara altında peki ya Allah'ın evi, kıblemiz Kâbemiz?
Bana kalırsa kutsal Kabemiz de Vehhabi Araplar tarafından işgal altında. Tıpkı yüreklerimizin ahir zaman telaşesinin işgali altında olduğu gibi...
Şöyle bir dış basına bakıyorum da Türkiye de olduğu gibi kamuoyu oluşan başka bir ülke yok. Bu tablo neden Müslüman Türklerin kutsal emanetlere, halifelik makamına ve İslam'ın sancaktarı olmak gibi kutsal ve büyük hizmetlere Cenabı Allah tarafından layık görüldüğünün açık bir vesikası olsa gerek.
Öyle ya ne demişti Merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan? " Bu milletin külüne üflesen altından iman çıkar " birçok konuda olduğu gibi bu konuda da haklı çıktı merhum Erbakan hocamız.