Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerinin tansiyonu hep yüksektir. Asırlar boyu defalarca harp etmiş olmamız Rusya ile komşu olduğumuz gerçeğini değiştirmez. Amerika ile Rusya'nın süregelen bir biri ile ters düşme durumunun temel kaynağı ise İsrail'dir. İsrail'i destekleyen Amerika ve onun Avrupalı müttefiklerinin küresel düşmanıdır Rusya.
Buraya kadar her şey çok normal. Yine buraya kadar olan kısmı sokaktan bir talebe çevirseniz oda anlatır. Asıl sorun Suriye'nin yeniden dizayn edilmesi durumunun ortaya çıkmasından sonra başladı.
Dinamiklerin hemen hemen her gün değiştiği, kartların her gün yeniden karıldığı Suriye de bundan sonra ne olacağını kimse bilmiyor. Türkiye'nin Rusya ve İran ile giriştiği iş birliğinin hemen akabinde Amerika ve onun Avrupalı müttefikleri yangından mal kaçırırcasına Suriye'yi vurdular. Tabii ki vurdukları hedef boştu. Zaten asıl amaçlarının da Suriye'yi vurmak olmadığını hepimiz biliyoruz. Önemli olan Türkiye'ye gözdağı vermekti. Anlaşılan o ki İsrail Türkiye'nin Rusya ve İran ile kurduğu ittifaktan rahatsız oldu.
Türkiye'nin Rusya ile olan ilişkilerinin iyi olması önemli. Hem kapı komşumuz olması hem de siyonist ve emperyalist güçlerin düşmanı olduğu en önemli ülke Rusya. Çatırdayan Amerikan ekonomisine karşı Rusya nispeten iyi durumda. Avrupa'nın içerisinde düştüğü kriz haline uzun yıllardır çözüm bulamıyor. Dolayısıyla hem kendi bölgemizde ki güvenliğimiz hem de çevre kontrolümüz açısından Rusya ile ilişkilerimiz içerisinde bulunduğumuz zaman dilimi açısından daha önemli hale geldi.
***
Suriye konusunda ise çok fazla parçaya bölünmüş bir Suriye'nin bizim işimize gelmeyeceği son derece açık. Suriye içerisinde örgütlenen terörist unsurlar iç istikrarsızlığın artması ve bölünmelerin hızlanması ile birlikte daha büyük bir yaşam alanına kavuşacaktır. Dolayısıyla bu bizim açımızdan sorunların devamı ve terör riskinin artması demek.