FETÖ'nün darbe girişiminin ardından faaliyete geçen PKK, sözde
egemenlik sahası saydığı bölgede kan dökerek gündemde geriye düşen
varlığını hissettirmek istiyor. Elazığ, Bingöl, Van, Şırnak,
Şemdinli…
Tabii ismini manasız bir şekilde Diyarbakır yaptığımız Diyarbekir
apayrı bir yere sahip. Sanki Türkiye burada işgalci imiş gibi bir
imaj yayılıyor ki tarihî gerçeklere tamamen aykırı.
Peki Diyarbekir Osmanlılar tarafından oluşturulan Anadolu birliğine
nasıl katılmıştı? Silah zoruyla mı yoksa kendi rızası, hatta
arzusuyla mı?
Bir kere Diyarbekir ve civarı Müslümanlara büyük İslam halifesi Hz.
Ömer'in (ra) hediyesi. Hicretin henüz 17. senesinde Iyaz b. Ganem
ve Halid b. Velid hazretleri tarafından, bizzat sahabe kanı
dökülerek kazanılmış bir İslam beldesidir ki, şehid sahabiler Hz.
Süleyman Camii haziresinde toplu olarak medfundur.
Daha sonra sırasıyla Emeviler, Abbasiler, Şeybaniler,
Hemedanoğulları, Büyevhoğulları, Mervanoğulları, Selçuklular,
İnaloğulları, Eyyubiler, Artukoğulları, İlhanlılar, Karakoyunlular
ve Akkoyunluların eline geçen Diyarbekir'i bu defa Şah İsmail ele
geçirdi ve büyük bir katliama girişti.
Diyarbekir ahalisi Kızılbaş yönetimden memnun olmadıysa da sesini
çıkaramadı ama ilk fırsatta bu yönetimden kurtulmak için fırsat
kolladı. İşte Şah İsmail'le başa çıkabilecek bir lider, Yavuz
Sultan Selim, can düşmanları