CHP'nin 27 yıllık siyasî iktidarı 1950 yılında yapılan ilk
serbest seçimle sona erdi ama kurguladığı tarihi hala yürürlükte.
Baskıyla, darbeyle, koruma kanunuyla bir asırdır fosilleşmiş bir
yakın tarihi geveliyoruz. Soruyoruz: Nereye kadar daha Kemalizm'in
bu 'deli gömleği'ni sırtımızda taşıyacağız?
Son yıllarda pek çok 'düşünce kuruluşu' (think tank) açıldı ama bir
yakın tarih merkezi açılamadı. Türk Tarih Kurumu mu dediniz?
Güldürmeyin beni. 1935 yılında bizzat yaptığı Mimar Sinan'ın
kafatasının Türk olup olmadığı kazısının bile kaydını tutmayan bir
kurumdan hafızamızın bekçiliğini üstlenmesini beklemek muhal ender
muhaldir.
Acilen bir yakın tarih merkezi kurulmalı. Burada resmi veya gayri
resmi belgeler, hatıratlar vs. toplanmalı. Araştırmacılar
üniversitelerin Kemalist boyunduruğundan azade bir şekilde bu
bünyede araştırmalarını yapıp halka takdim etmeli. Böyle bir
yapılanmaya her türlü desteği vermeye hazır insanlar var. Yeter ki
niyet edilsin.
İşte Lozan ayı bayramın kollarından çıktı geldi. Havalar sıcak mı
sıcak. Gündem de. Ama 90 yıldır derin dondurucuya konulmuş şu yakın
tarihi de ısıtmak gerekmez mi? Onu derin dondurucudaki uykusundan
uyandıracak öpücük, Derin Tarih'ten geldi, geliyor, gelecek.