Atatürk, 10. Yıl Nutku’na şöyle başlar:
“Kurtuluş Savaşı’na başladığımızın 15’inci yılındayız. Bugün Cumhuriyetimizin onuncu yılını doldurduğu en büyük bayramdır...”
Cumhuriyet 29 Ekim 1923’te ilan edildi ama temelleri Kurtuluş Savaşı ile birlikte atıldı. Atatürk, onuncu yılı kutlarken Cumhuriyetin adım adım oluşum sürecine de gönderme yapıyor.
100. yıl haftasına girdik. Önümüzdeki pazar günü Cumhuriyet, üç haneli rakamlarla yazılmaya başlanacak. Kutlamaların devlet katındaki ağırlığı milletin gündeminde. Toplumun farklı kesimlerinden 100 yıla yakışan bir görkemle kutlanması dileğini duyuyoruz. Madalyonun bir yüzü bu. Öteki yüzü ise şu:
Cumhuriyet, milletin gönlünde nerede?
Durumu şöyle özetleyebiliriz:
Milletin büyük bir kesimi Cumhuriyeti yaşatacak bilince erişmiştir!
***
Bugün Cumhuriyete ve onun değerlerine yönelik saldırıların “güçlü” ve “devlet gücü kullanan” yerlerden gelmesi yukarıdaki saptamamızı gölgelese de ortadan kaldıramaz.
Cumhuriyetin 100. yılında, bütün yönleriyle geldiğimiz noktayı irdelemek en gerçekçi yaklaşım olur. Söz konusu olan sıradan bir kurumun 100. yılı değil. Bir milletin küllerinden yeniden doğup, çağın bütün değerlerine ulaşma iddiasıyla tarih sahnesine çıkışının resmen ilan edildiği gün.