ABD’nin 2003’te Irak’ı işgalinin hemen sonrasında şu tartışma
vardı:
Sırada hangi ülke var? Suriye’nin adı öne çıktı. Nitekim, 2006’da
Lübnan’ın eski başbakanı Hariri kanlı bir
saldırıyla katledilince, gözler “olağan şüpheliye” çevrildi. Suriye
suçlandı. Bugünlere gelinen sürecin başı 2006’dır.
2003’te ABD Başkanı Bush’un Ulusal Güvenlik
Danışmanı Condoleezza Rice, dönemin popüler
“siyaset üreticilerinden” idi. Rice’ın 7 Ağustos 2003’te Washington
Post’ta yayımlanan yazısından altını çizdiklerimizi paylaşım:
“Toplam 300 milyon insanın ve 22 ülkenin bulunduğu Ortadoğu’nun
bütün yıllık geliri 40 milyon nüfuslu İspanya’nın gerisinde. Önde
gelen Arap aydınlarının, siyasi ve ekonomik ‘özgürlük açığı’ dediği
şey yüzünden...
Saddam rejiminin sonu, bölge çapında zaten
başlamış olan ilerlemeye de hız kazandırdı...
Saddam’ın cani rejiminin yerine, adil, insani ve demokratik
ilkelere bağlı bir Irak yönetimi kurulduğunda daha da büyük
fırsatlar ortaya çıkacak. Nasıl demokratik bir Almanya, bugünkü
bütünlüklü, özgür ve barış içindeki yeni Avrupa’nın dinamosu
olduysa, değişmiş bir Irak da, nefret ideolojilerinin yayımlayacağı
çok farklı bir Ortadoğu’nun temel unsuru haline gelebilir... Bu
işten vazgeçmeyeceğiz!”
*** Yukarıdaki yazının tamamını
2004’te kaleme aldığımız “Irak Bataklığında Türk- Amerikan
İlişkileri” kitabında yayımlamış, Irak’ın bu yöne gitmediğini
vurgulamıştık.
ABD, 2001’de Afganistan operasyon...