Dört sondaj ve araştırma gemimiz Akdeniz’de çalışmalarını
sürdürüp, arada Mersin limanlarında ikmal yapıp bayrağımızı
dalgalandırıyor.
Adları tarihimizin önemli sayfaları... Fatih, Yavuz, Barbaros
Hayrettin Paşa, Oruç Reis...
Denizaltında yapılan araştırmalar hem göze gelmiyor hem çok
masraflı. Yabancı bir sondaj gemisinin günlük maliyeti bir milyon
dolardan başlıyor. Gemi bizim olursa günlük maliyet 300 bin dolara
kadar inebiliyor. Zira sondajın mekanik ve kimyasal malzemeleri çok
pahalı. Fiyatın yüksekliğinde bir etken de satıcıların tekel oluşu.
Ana merkez ABD. Ona bağlı olarak yürüyen İngiliz ve Fransız
firmaları var.
Türkiye başlangıçta yabancı gemilerle Akdeniz’de varlığını
sürdürdü. Daha sonra Fatih sondaj gemisine sahip olduk. Onu Yavuz
izledi.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) bu gemilerimizle Akdeniz
açıklarında çalışmalarını sürdürürken malzeme konusunda sorun
yoktu.
Kıbrıs açıklarına yaklaşınca durum değişti.
*** Değişen durum çok vahim; ABD,
İngiltere ve Fransa Türkiye’ye ambargo uygulamaya başladı. Yaklaşık
iki aydan beri sondaj için gerekli olan kimyasallar ve türevleri
mühendislik hizmetleri Türkiye’ye verilmiyor.
Paramızla alacağız... Yok diyorlar...
Oysa bu ürünleri satan ve tekel oluşturan şirketler özel. Ancak ABD
yönetiminin kararına uyarak satışı durdurdular.
ABD’den gelen karara İngiliz, Fransız ve İtalyan şirketleri de
uydu. Karar metni Türk yetkililere de gösterilince Türkiye
alternatif aramaya koyuldu. Çin bu ürünlerin benzerlerini üretiyor.
Ancak Akdeniz gibi daha hassas çalışılması gereken yerlerde istenen
sonuç alınamıyor. Bunun üzerine yeniden ABD, İngiltere kaynaklı
ürünlerin sağlanması için harekete geçildi. Uluslararası
piyasalardan geçici çözümler bulunmaya çalışılıyor ama bu durum
önümüzü görerek çalışma yapılmasını engelliyor.
Kıbrıs yakınlarındaki Finike-1 ve Ka...