Bir grup mühendisle Türkiye’nin sorunları üzerine söyleşiyoruz.
Ankara’nın ve İstanbul’un elektronik sanayiinde adı duyulmuş
kurumlarında çalışıyorlar. Her biri mühendisleri yöneten mühendis
konumunda...
Son günlerdeki hemen tüm sohbetlerde olduğu gibi konu merkezi,
İstanbul seçimleri. Özellikle genç kuşakların her seçimden sonra
ülkeden umudu bir doz daha kestiği, geleceği başka ülkelerde
aradığı konuşulurken çok ilginç örnekler verdiler.
En ilginç örnek Aselsan üzerineydi.
Almanya ve Hollanda başta olmak üzere Avrupa’daki pek çok şirket
Türkiye’den mühendis transfer ediyor. Bu bilinmeyen bir şey değil.
Beyin göçü Türkiye’nin en ciddi sorunlarından biri. Ancak bu göçün
boyutları artmış. Bizim mühendislerimiz de yoğun şekilde başvurup
kabul edilmeyi beklemeye koyulmuş.
İyi eğitim almış, bir süre de deneyim edinmiş mühendisleri alırken,
yaşamlarının bundan sonraki dilimini tamamen Türkiye dışında
geçirmelerini sağlayacak öneriler getirmeye başlamışlar. Mühendisin
eşi çalışmak istiyorsa ona da iş garantisi... Kalacakları evi
transfer önerilerinden biri olarak baştan göstermek... Eşyalarını
götürmek istiyorsa bir konteynır ayarlayıp hemen yola çıkarmak...
Çocularının eğitimi için seçenek sunmak...
Tüm dünyada bilenen bir firmanın Avrupa’daki merkezinde Aselsan’dan
transfer edilen mühendislerin sayısı o kadar artmış ki; bir
bölümdekilerin çoğu buradan olduğu için şu adı takmışlar:
Aselsan koridoru...
*** 1975 yılında kurulan Aselsan 6
bin çalışanı olan, yıllık cirosu 2 milyar lirayı aşan, alanında
dünyadaki ilk 100’e giren bir kurum. Savunma sanayi başta olmak
üzere elektronik alanında Ar-Ge çalışmalarına da önem veriyor.
Aselsan’ın yanı sıra Havelsan, Roketsan başta olmak üzere pek çok
kurum adı saydılar.
Gençlerimiz, iyi bir işte çalışan yetişmiş elemanlarımız neden
ülkeyi terk ediyor?
Soru, “Beyin göçü ö...