29 Ekim’de, Cumhuriyetin 100. yılında bir kez daha görüldü ki Mustafa Kemal Atatürk yaptıklarıyla, eserleriyle hâlâ en güncel lider.
Yarın ölümsüzlüğünün 85. yıldönümünde bir kez daha anacağımız dünya lideri için “anlamak” sözcüğünü de kullanmak daha gerçekçi olur. Zira yaşadığımız güncel olaylar, karşı karşıya kaldığımız sorunlar ve çözüm arayışları her seferinde Atatürk’ü ufkumuza koyuyor.
Niçin?
Her şeyden önce Atatürk, insanın, insanlığın en büyük ideali olan “barış”ı devlet adamlığının temeline koydu.
Öyle ki emperyalizmin küresel hedeflerinin bölgemizdeki taşeronluğuna soyunan Yunanistan’ı yendikten sonra aradan daha bir kuşak bile geçmeden Yunanistan’la barış antlaşmaları yaptı. Cumhuriyetin ilanının 10. yıldönümünde Yunanistan lideri Venizelos Ankara’ya davet edilen konukların başındaydı.
Atatürk, kazandığı pek çok zaferle savaşların kahramanıdır ama bir o kadar da barışların kahramanıdır. İşte Gazze’deki vahşet; bir lider çıkıp dünyayı ikna edecek biçimde barışı önceleyemedi!
***
Yazının girişinde “en güncel” tanımını kullandık... İktidar, 29 Ekim’den bir gün önce 28 Ekim günü İstanbul’da Filistin mitingi düzenledi. Başka gün bulamadı! Bunda amacın ne olduğu açıktı; Filistin’de yaşanan vahşet çok şiddetli kınanacak, büyük bir duygu ve tepki yoğunluğu oluşacaktı. Böylece 29 Ekim gölgede kalacaktı.
Öyle olmadı...