AKP, çok derinleştirmekten yana olmadığı, kapatmak istediği, devamında aleyhine döneceğini düşündüğü, kendi sorumluluğunun da ortaya çıkacağını anladığı konularda çıkış yolunu yayın yasağı getirmekte buluyor.
Yakın geçmişte Türkiye gündemini sarsan önemli olayların neredeyse tümüyle ilgili yayın yasağı getirildi. Deniz Feneri’nden Niğde’deki IŞİD katliamına, Musul Başkonsolosluğumuzun basılmasından 17-25 Aralık soruşturmalarına kadar 200’e yakın konuda yayın yasağı getirildi.
Medya bu yasaklar karşısında zaman zaman cesaret gösterip haberciliğini sürdürse de sonuç almak çok zor oldu. Ancak 10 Ekim Cumartesi günü Ankara Garı önünde yaşanan büyük facianın ardından getirilen yayın yasağı artık halkın da gazetelerin de canına tak etti. Başta Cumhuriyet olmak üzere pek çok gazete yayın yasağına karşı 10 Ekim saldırısını sorgulamayı sürdüreceğini, ulaştığı sağlam bilgileri yayımlayacağını duyurdu.
Devam eden yayınlar gösterdi ki 10 Ekim saldırısının failleri, meçhul değil meşhurmuş. Aranan 21 potansiyel intihar bombacısının içinde 10 Ekim saldırısını gerçekleştiren kişi de varmış.
***
Canlı bombanın kimliğinin resmi makamların açıklamalarından önce medyada yer alması yayın yasağı sürecinde gerçekleşti. Kendi haline gülen bakandan Emniyet mensuplarına kadar pek çok sorumlu ortaya çıkan tabloda gerçeklerin daha fazla gizlenemeyeceği görüşüne geldiler. Sonunda daha önce kimliği açıklanmış olan canlı bombacıyı açıklayıp, yayın yasağına son verildiğini duyurdular.