Cumartesi gecesi Halk TV’de Fatih
Ertürk’ün hazırlayıp sunduğu “Türkiye Nereye?”
programından sonra Fatih’le, genç yoğunluklu Tunus Caddesi’nde gece
yarısını selamladık. Ayaküstü sohbet ettiğimiz gençlerden biri “Bir
selfie yapalım” dedikten sonra ekledi:
“Muhtemel Türkiye’deki son fotoğrafım...”
Ülkemizin gözbebeği kurumlarından birinde çalışan mühendis
Hollanda’da iş bulmuş, gidecek. Son günlerde daha sık duyduğum bu
sözü hazmetmeden, ne soracağımı biliyormuş gibi devam etti:
“Şu anda Türkiye koşullarına göre iyi bir işte olan arkadaşlarımın
çoğu, yurtdışında iş başvurusu yapıyor. Kabulü alan gidiyor...”
Önceki gün de Anadolu’dan bir arkadaşım aradı. İşsizler
kahvesindeki sohbeti aktardı:
“Yakından tanıdığım bir işsiz şöyle bir plan yapmış, Almanya’daki
akrabasının davetiyle turist olarak gidecek. 2-3 yıl yatarı olan
bir suç işleyecek. Hapisten sonra, ‘Ben artık ülkeme dönemem’
deyip, iş isteyecek...”
*** Türkiye koşullarında iyi bir işe
sahip olan gençler de işsizler de bir yolunu bulup yurtdışına gitme
çabasında.
Bunda tek etken daha iyi yaşama koşulları aramak değil. Gençlerin
ülkeye ilişkin umutları azalıyor. Her şeyden önce hakkaniyetin
kalmadığını, çok nitelikli bir eleman olsalar bile bunun karşılığı
olan bir iş bulamayacaklarını düşünüyorlar.
Genel görünüme baktığımızda gençlerin bu duygusunu körükleyecek çok
şey görüyoruz. Kısıtlı koşullarda işe almalar bile, bilgiye
yeteneğe göre değil, kurayla!
Geçen hafta Zonguldak’ta madende çalıştırılacak bin işçi için 35
bin kişi başvurdu. Seçim nasıl olacak? Kurayla... Pek çok alanda
kuraya alıştık ama, madende çalışacak işçiyi de bu yolla seçmek!
Pes...
Giresun’da da kura ile kimin yüzünün güldüğü ortaya çıktı. Tek
kişinin al...