Cumhuriyet gazetesi ile Türkiye Cumhuriyeti arasında sadece isim
benzerliği yoktur. Cumhuriyetin ilanından 6 ay sonra 7 Mayıs
1924’te kurulan Cumhuriyet gazetesi, varlığını şu ilkelere
dayadı:
Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde
gerçekleştirilen Kurtuluş Savaşı’nın ruhunu oluşturan tam
bağımsızlığı benimsemiş, laik, demokratik, sosyal, hukuk
devleti...
Bir cümleye sığan bu ilkeler 95 yıldır bir meşale gibi
Cumhuriyet’in yolunu aydınlatmaya devam ediyor.
Cumhuriyet gazetesinin Cumhuriyet devrimlerinin tanınmasına,
yerleşmesine, toplumda benimsenmesine katkısı başlı başına
destandır. İki örnek verelim:
Harf devrimi uygulamaya konduğunda altı ay, gazetenin yarısı eski
yarısı yeni harflerle çıktı.
Soyadı Kanunu’nun uygulamaya konması kolay olmadı. İnsanlar
birbirini baba adıyla ya da lakapla tanıyordu. Soyad seçimi için
iki yıl süre tanındı. Cumhuriyet her güne bir harf ayırarak soyad
önerdi. Kimi konferanslarda bunu anlattıktan sonra salona şunu
söylerim:
“Hepinizin adını muhakkak aileniz verdi. Ancak bazılarınızın
soyadını muhtemel Cumhuriyet verdi.”