Hafta sonu Antalya Kitap Fuarı’ndaydık. Cumartesi ve pazar Cumhuriyet Kitapları standında, Bilgi Yayınevi’nde okurlarla buluştuk. Kitap fuarları sözümüzü yerel basınla da paylaştık:
Okurla yazar buluşursa okuryazar oluruz!
Gelişmiş toplumda ayda bir kez kitabevine giden ve bir yayın organını düzenli olarak takip eden kişiye okuryazar deniyor. Bu oran Türkiye’de yüzde 5. Avrupa ortalaması yüzde 50’nin üzerinde. Rekor Finlandiya’da, yüzde 65...
Önceki yıllarda kitap okuru ilgisini çeken kitabı arardı. Önce bulur sonra fiyatını sorardı. Eylül sonundan bu yana katıldığımız altı fuarda giderek şu öne çıkıyor:
Önce kitabın fiyatına bakılıyor sonra içeriğine!
Ekonomik krize karşın bütçesinden kitaba pay ayıranların olması ise umut verici.
***
Antalya’da iki gün boyunca yüzlerce okurla yüz yüze geldik. Soruları yanıtladık, dertleri dinledik. CHP’deki değişim bir beklenti yaratmış. Bu beklentinin umuda dönmesi gerekiyor. Değişimin umuda dönmesi bekleniyor.
Her kesim yaşananları kendi penceresinden değerlendiriyor. Konuştuğumuz kişi kadar çeşitli düşünce vardı. AKP’nin yarattığı, kronikleşen sorunların “artık çözülemez hale geldiği” görüşü öne çıkmaya başlamış. Bu tehlikeli. Otoriter yönetimlerin bir başka hedefi de şudur:
Toplumun, iktidar değişikliğinin artık mümkün olamayacağı düşüncesine kapılması ve demokrasi arayışından kopması!
CHP, yönetim değişikliğini umut yüksekliğine çeviremezse, bu eğilim kazanabilir. Bunun devamı da şudur:
- İktidar değişir diye beklemekten yorulduk, bu koşullarda nasıl yaşanır ona bakalım!