Gökçe’yi, Denizli Merkezefendi
Belediye Başkanı Şeniz Doğan’ın
katkılarıyla düzenlenen 1. Kitap Günleri’nde tanıdım. Güler yüzü
heyecanına, heyecanı vücut diline yansıyordu. Bir yandan kuyruktaki
insanların hakkını yememeye özen gösterdiğini hissettiriyor bir
yandan da sormak istediği soruları art arda sıralıyordu.
Gökçe, genç kuşakların neler okuması gerektiğini merak ediyordu...
Siyasete gençlerin daha yoğun katılımı için ne yapmak
gerekiyordu?.. İktidarın yenilenmesi için ne yapmak
gerekiyordu?..
Gökçe pek çok konuya kafa yoruyordu...
Sorulardan birine ayakta verilebilecek yanıtı verdikten sonra,
telefonunu aldım, “Yarın arayacağım” dedim. “Yarın diş hekimiyle
randevum var. Arayacağınız saat belli değilse, randevuyu iptal
edeyim. Saatinde ararım derseniz, 16.00’dan sonra arayın” dedi.
Aman iptal etme, dedik. Ama sonradan düşünmüş, sağlama almış!
Gökçe bu yıl üniversite sınavına hazırlanıyor. Son iki yılını şöyle
özetledi:
“İki büyük acı yaşadım. Biri 17 yaşındaki kardeşimin ölümü, biri de
Muharrem İnce’nin seçimi
kaybetmesi... Kardeşimin organlarını bağışladık, şimdi yedi bedende
yaşıyor... Bir yıl okula gidemedim... Şimdi mimarlığı kazanmak
üzere var gücümle çalışıyorum. Ülkemizin geleceğine kafa yormayı da
ihmal etmiyorum...”
*** Okur-yazar buluşması, toplumsal okuryazarlığı, bilinci artırıyor, karşılıklı umut ve enerji üretiyor. Kitap fuarlarının en büyük katkısı bu. Özellikle üç büyük kentin dışındaki şehirlerde, ilçelerde o yerleşim y...