Dünyada hiçbir şey çökmekte olan bir diktatörlükten arta kalanlar kadar pis kokmaz!
AKP iktidarının sadece adında kalan adalet ve kalkınma uğruna yaptıklarının gerçek yüzü bizde bu sözü çağrıştırdı.
Adalet için yargı paketleri hazırlıyoruz deyip hukukun paketlendiği günler gördük...
Kalkınma için her türlü adımı atıyoruz deyip memleketin kalkınması için kurulmuş ne kadar müessese varsa toptan satıldığını gördük...
Bugünlerde ülkenin doğal kaynaklarının doğayı katlederek peşkeş çekilmesine tanık oluyoruz. Buna karşı toplumsal bilincin sadece katliamdan etkilenen kesimlerde değil, daha geniş yığınlara yayılması bir nebze umut verici.
Kaz Dağları örneğinde olduğu gibi...
O Kaz Dağları ki; 2500 yıl önce yazılmış Homeros destanlarının yatağı...
Bugün her metre yüksekliği ayrı bir iklimi yaşatan Kaz Dağları’nda altın madeni uğruna büyük bir katliam yapılıyor. Çıkarılacak madenin yüzde 96’sını alıp götürecek olan Kanadalı maden şirketi Alamos Gold’un bize armağanı şu:
“Türkler iyi taş taşır!”
Bu gidişe karşı 26 Temmuz’da başlatılan Su ve Vicdan Nöbeti hafta başında doldu taştı. Bu direncin artarak devam etmesi mutlaka sonuç verecektir. Örgütlü ve bilinçli bir halktan daha büyük güç yoktur.
***
Başta altın madenciliği olmak üzere dünyada madenciliğin tarihi vahşidir. Kıyımlarla doludur.
Kuzey Amerika’nın, Avrupa’nın Sanayi Devrimi’nin öteki yüzü bambaşkadır. Sömürü düzeni ne doğaya acır ne insana...
15’inci yüzyıldan itibaren özellikle Afrika’dan Amerika’ya getirilen köleler en çok maden...