Bir belediye başkanının şehri nasıl değiştirebileceğini gösteren
en iyi örnek Eskişehir’dir.
Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen’in tasarlayıp hayata
geçirdiği Eskişehir modeli 31 Mart seçimlerinde bir kez daha
görücüye çıkıyor. Eskişehir’deki bilinçli seçmenin sadece Prof.
Büyükerşen’e oy vermesi yetmez, son 3 günde çevresindeki herkesi
harekete geçirmesi, 25 yılda adım adım yükselen bu modelin sandıkta
daha da yükselmesini sağlaması gerekir.
Yazı aramızda Eskişehir seçmeni olsaydım, bir yurttaş olarak kapı
kapı dolaşıp “Bu şehirde gerçekleşen modeli daha da güçlendirmeli”
derdim.
Porsuk kıyısından geçerken eskiden burnunuzu kapatıyordunuz, şimdi
gondollara bakıp hayretten ağzınızı kapatıyorsunuz...
Etrafındaki tüm şehirler turizm bakımından daha şanslı olduğu
halde, o şehirlerden Eskişehir’e turist geliyor. Çevre şehirler bir
yana tüm Türkiye’den Eskişehir’e turlar düzenleniyor. Okullarda,
“Anadolu’nun neresine gidelim” sorusu sorulduğunda, neredeyse ilk
dört şık Eskişehir, beşinci şık da “hepsi”.
Müzelerinden hafif raylı sisteme, şehir tiyatrosundan endemik
tohumların korunmasına kadar yaptığı her proje dünya çapında kabul
gören Prof. Büyükerşen, insanda, “Demek ki olabiliyormuş” sevinci
yaratıyor.
*** İktidar, Büyükerşen’e karşı
devlet gücünü kullanıyor. Haberlere bakıyoruz, neredeyse her gün
bir bakan geliyor. Buna karşı Büyükerşen’in başlıca gücü bugüne
kadar başardıkları.
Şehrin ekonomisine de büyük katkı sağlayan bu güzelliklerin
sandıkta da yeşermesi gerekir diye düşünüyoruz.
Eskişehir merkezinin ilçe belediye başkanları Ahmet
Ataç ve Kazım...