Erdoğan-Bahçeli
iktidarı ülkeyi iki kuyruğa mahkûm etti; sebze kuyruğu ve işsizlik
kuyruğu!
Türkiye tarihinde zaman zaman değişik nedenlerle kimi temel tüketim
mallarının kuyruğu oluştu. Bunun nedeni ne olursa olsun; kuyruk
varsa, sorun var demektir. Erdoğan da aradan yıllar geçmiş olmasına
karşın, sıkıştıkça bunu kullandı.
Bugün; “Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” türküsü, “Memleket muhtaç
olmuş kuru soğana” diye değiştirilecek hale geldi.
Niçin bu hale geldiğimizi, en güzel, anayasaya uymayı lütfeden
dünün Meclis Başkanı Binali Yıldırım özetledi:
“Para yağmur gibi yağarken hiç ödenmeyecek gibi almışız, geri ödeme
zamanı gelince, yahu nereden çıktı bu, demeye başlamışız.”
Zamanında parayı yandaşa, arka bahçe vakıflarına, betona, ithalata
verdiler, şimdi üretim niye düştü sorusuna yanıt arıyorlar.
Tarımsal üretimde kendine yeten yedi ülkeden biriyken, beş ürün
dışında her şeyi ithal eden ülke olduk. O beş ürün de şu:
Üzüm, incir, fındık, kayısı, narenciye...
Çare olarak düşündükleri yeni hal yasası da özünde özelleştirmeye
dönük. Halen 175 olan hal sayısını 30’a indirecekler,
özelleştirecekler. Bu işi nasıl yaptıklarını görmek için Türk
Telekom’a bakmak yeter!
*** İkinci kuyruk işsizlik,
Türkiye’nin ezeli sorunu. Ancak AKP döneminde sorun birkaç nedenle
katlandı.
Birinci neden, nüfusu karışlayacak isdihdam yaratılamıyor. Ekonomi,
büyümek bir yana görünür gelecekte, küçülerek devam edecek.
Kuyruklarda ikinci neden şu: liyakatla, hak edenin işe gireceği bir
düzen yerine AKP’nin, “Ben işe aldım” diyeceği bir yapı kuruldu.
Eskiden devlete çoğunlukla KPSS puanı ile eleman alınırdı. Bunun
yerine İŞKUR tercih ediliyor. Burada işe girme büyük ölçüde
seçmece...