Suudi muhalif gazeteci Cemal Kaşıkçı cinayeti
çözüldükçe düğümlenen bir sürece girdi.
Suudi Arabistan’daki saray oyuncularının yanı sıra ABD, Almanya,
Rusya, İngiltere, Fransa, Kanada ve cinayet mahalli olarak da
Türkiye olayın takipçileri konumunda bakış açısı üretiyor.
Temel kaygı, cinayeti aydınlatmak olmaktan çıktı. Her ülke kendi
çıkarına uygun bir perde üretip “Bu korkunç olay bir an önce
çözümlenmeli” diyor.
Türkiye’nin durumunu özetleyelim...
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından
anlıyoruz ki, son dönemde ülkeler arası resmi görüşmelerin programı
şöyle:
1- Konuk cumhurbaşkanına Kaşıkçı cinayetinin ses kayıtlarının
dinletilmesi.
2- Vahşi, insanlık dışı olarak nitelenen cinayetin işleniş şekli
üzerinde görüş alışverişinde bulunulması.
3- Vahşeti tekrar dinlemek isteyenlere ikinci seansın
düzenlenmesi.
4- Korkunç cinayet üzerine yorumların yapılması.
5- Cinayette Suudi Kralı’nın rolünün olmadığının özenle
vurgulamasından sonra cinayetin bir an önce aydınlatılmasının
istenmesi.
Bu protokolden vazgeçilmeli.
Cinayeti kimlerin, hangi makamların soruşturacağı bellidir.
*** Kaşıkçı cinayetinin üzerinden
bir buçuk ay geçti. Suudi Arabistan’ın durumu ise şu:
Bir an önce bu cinayetin üstünü örtmek, ses çıkarabilecek ülkelere
yeni ihaleler verip tatmin etmek.
Suudi yönetimi bunun kendine göre olumlu sonuçlarını almış
görünüyor. ABD 110 milyar dolarlık ihaleden sonra 50 milyar dolar
daha...