Kazakistan’da meydana gelen olaylar, başlangıçtaki bağlamından koptu, her türlü senaryoyu akla getiren bir sürece girdi.
Toplu işten çıkarmaların üstüne gelen doğalgaz zammı sokağa çıkışı ateşledi. Önceki gün Cumhurbaşkanı Kasım Tokayev’in “vur emri” vermesiyle birlikte gerilim daha da arttı.
Konuyu Kazakistan’ın uzun yıllardır genel politikasının içinde olan, halen aktif bir yetkilisiyle konuştuk.
Durumu şöyle özetledi.
“Kazakistan doğal kaynakları bakımından dünyada ilk 10 ülke arasında. Bunun yanında hayvancılık başta olmak üzere başka büyük fırsatları var. 30 yıllık bağımsız devlet olma süreci içinde bugün üç önemli sorun var. Refahın eşit paylaşılmaması, yolsuzlukların önünün alınamaması, demokrasinin özgürlükler zemininde tam oturmaması... Gerçekçi bakmak gerekirse bunlar bir ülkede insanların yüksek sesle tepki verebileceği durumlardır...”
Yetkili, bu “gerçeklere” dikkat çektikten sonra başta eski başkent Almatı olmak üzere pek çok kişinin ölümüne, binlerce kişinin gözaltına alınmasına neden olan olaylarla ilgili şu bilgileri paylaştı:
- Bir anda 20 bine yakın kişi silahlı olarak stratejik yerlerin de bulunduğu seçilmiş binalara saldırdı. Bunun doğalgaz zammı ile bir ilgisi yoktu!
- Saldırılan yerler arasında altı medya bürosu ve bir iletişim kulesi vardı. Bunun da önceden özenle seçilmiş bir hedef olduğu anlaşılıyor.
- Hükümet istifa ederek ve zamları geri alarak tansiyonu düşürmeye çalıştı ama böyle bir duruma hazırlıklı olmadığı görülüyordu.