Başlık son dönemde karşılaştığımız tepkilere eklenen yeni bir soru.
Sokak, değişik gruplara ayrılmaya başladı. Tablo şöyle
görünüyor:
Bir kesim bizi görünce “Artık ne gazete okuyorum ne televizyon programı izliyorum. Bütün ümidim bitti” diye söze başlıyor. Devamını getirmeyelim...
Bir grup çevresindeki insanların davranışlarından söz edip utangaçça kendisinin de değişim umudunu yitirdiğini söylüyor, mevcut yapıyla uzlaşmanın yollarını aradığını anlatıyor.
Bir başka grup bu aşamadan sonra değişimin olmayacağı düşüncesinde. Biraz daha ileri gidip seçimlerin artık anlamsızlığından söz ediyor.
Oyunu iktidar partilerine verenler de çok mutsuz. Pişmanlık dile getirmiyorlar ama geleceği dalgalanmaya bırakmışlar.
***
Dikkatimizi çeken yeni grup ise “Kime güveneceğiz? Ucu umuda varan bir şey söyleyin” diyor!
Bizim toplumumuz umutperesttir. En kötü ortamdan bile bir şekilde çıkış yolunun bulunabileceğine inanır. En karamsar kişiyi biraz kazıyın, altından umut arayışı çıkar.
Kime güveneceğiz sorusu sadece muhalefet partilerine de dokunmuyor. İktidardan payını alan kesimler dışında, iktidar partilerine oy verenler de yukarıdaki yelpazede vurguladığımız gibi yeni bir güven eli arıyor.
Şunun altını kalınca çizelim: