Ekonomik krizin boyutlarıyla ilgili ek yorum gerektirmeyen
verilerin başında, kurulan-kapanan şirket sayısı ile
iflas-konkordato rakamları gelir.
Başkent Ankara’dan örnek vermek gerekirse, ağustos ve eylül ayında
kapanan şirket sayısı 10 bin. Kurulan şirket sayısı 800. Bu tablo
normal düzende açılan şirket sayısının kapanandan biraz fazla
olduğu verilerle ifade edilir.
Konkordato rakamlarında da ciddi patlama var. Olağanüstü hal
döneminde iflas, konkordato yasaktı. Yasağın kalkmasından sonra
ülke genelinde konkordato ilan eden şirket sayısı 3 bin 500’e
ulaştı. Bunlar arasında kamuoyunun yakından tanıdığı, “o da mı”,
“olamaz” tepkileriyle karşılananlar da var.
Konkordato listesinde iktidarla ilişkisi iyi olanlar da var, yakın
geçmişe kadar iktidar gücünü arkasında hissedenler de. Bir örnek,
11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yeğenine ait
İzmir’in güçlü mekanik tesisat firması da konkordato listesine
katıldı.
*** Konkordatonun basit anlatımı şu;
alacakları borçlarından fazla olan, ancak finans yapısını sağlıklı
sürdüremeyen firma mahkemeye başvurarak, yeni borç yapılanması
istiyor. Bunun için alacakların borçlardan fazla olması,
alacaklıların yüzde 60’ının yeni koşulları kabul etmesi
gerekiyor.
Gerçekten zor durumda olup konkordato ilan edenlere kolaylıklar
diliyoruz.
Ancak...
Bu işin borsasının oluştuğu haberlerini alıyoruz. Birinci aşama şu;
suni olarak alacakları artırmak. İkinci aşama; bunu mahkemeye kabul
ettirmek. Üçüncü aşama; burada görev alacak kayyımla birlikte
süreçten kârlı çıkmak.
Bütün bunları organize etmenin bedelinin 200 ile 400 bin lira
arasında değiştiği söyleniyor.