Geçen perşembe akşamı CHP’nin Ankara Büyükşehir Belediye Başkan
Adayı Mansur Yavaş’la dar bir odada, geniş bir
masada, omuz omuza oturabilecek 10 kişi sohbet ettik.
Yavaş’ın bir kez daha CHP adayı ilan ediliş süreci şeffaf seyretti.
CHP’nin duvarları camdandır.
İstanbul, Bursa, Adana, Antalya’da olduğu, muhtemelen İzmir’de
olacağı gibi, Ankara’da da partinin içinden yükselen bir kişinin
aday gösterilmesi CHP kadrolarının genel beklentisiydi.
Sonuçta Parti Meclisi açık oylamayla, oyçokluğuyla Yavaş’ı aday
olarak belirledi.
Bu aşamadan sonrası, adaylık tartışması değil, kazanma
tartışmasıdır.
*** Yavaş, 2014 seçimlerini masaya
yatırmış, dersler çıkarmış.
Birinci ders; sabaha karşı 03.00’te kazanıp, 05.00’te kaybetmeye
karşı önlem almak. Bunun için Ankara’ya özgü bir örgütlenme
hazırlığı var. “Her şey mükemmel, sıfır hata, herkes bizden
izleyecek” gibi söylemlere herkesin karnı tok. Bu konuda kamuoyuna
değil, sandığa yönelik bir strateji şart.
İkinci ders; CHP kadroları ve tabanıyla iletişim hatası yaşamama.
Aynı hedefe yürürken farklı davranışlara girmek, propaganda
sürecini germek aklın yolu değil.
İç düzenleme tamamlandıktan sonra dışa dönük çalışmaların birinci
maddesinde şu var:
Pozitif dil...
Öyle ki, Gökçek döneminde bütçenin kullanımı için
“heba olan milyarlar” ya da “boşa giden paralar” yerine şöyle bir
anlatım:
“Şuna ayrılan parayla metro uzunluğu iki katına çıkabilirdi...”
Mehmet Özhaseki’ye yön...