CHP’nin Merkez Türkiye projesi, 7 Haziran seçimleri sürecinde ekonomik söylemleriyle örtüşen bir çalışma.
CHP’nin 7 Haziran seçimlerinden sonra hükümeti kurması halinde ilk meyvelerini 2017’de vermesi planlanan bu proje, Erdoğan’ın Kanal İstanbul’undan en az 50 kat daha gerçekçi. O proje tamamen ranta dayalı, olasılıklar üzerinden arsa spekülasyonlarını getiren bir çizgi filmdi.
CHP’nin Merkez Ülke Türkiye projesi Türkiyenin coğrafi konumunu ete kemiğe büründürüyor. İbni Haldun’un vurguladığı daha sonra da Napolyon’un altını çizdiği gibi, coğrafya ülkelerin kaderini belirler. Bulunduğunuz konum ekonominizden demokrasinize kadar her şeyinizi etkiler. Bu bağlamda Türkiye, Doğu’nun batısında, Batı’nın doğusunda. Kuzeyi Avrasya, güneyi Afrika...
Soğuk Savaş döneminde Türkiye Batı Bloku kurumlarıyla birlikte hareket etmiş ve NATO’nun “ileri karakolu” olarak adlandırılmıştı. Zira NATO ülkeleri içinde Doğu Bloku’nun lideri Sovyetler Birliği ile coğrafyası iç içe olan tek ülkeydi.
***
Aralık 1991’de Sovyetler Birliği’nin çökmesinden sonra Soğuk Savaş da fiilen sona erdi. 90’lı yıllar boyunca Türkiye’nin stratejik konumu tartışıldı. İleri Karakolluktan Merkez Karakolluğa mı geçecekti, Batı’nın tümüyle kapsama alanından çıkıp kaderine mi terk edilecekti, kendisine her iki tarafta yer bulup ayrı bir merkez ülke mi olacaktı, her iki taraftan dışlanıp dalgalanmaya mı bırakılacaktı...
Soğuk Savaş sonrasında etrafımızdaki ülkeler kendilerini yeni duruma uyarlamaya çalıştılar.
Doğu Avrupa ve Balkanlar güvenliğini NATO, ekonomisini AB ile garanti altına almak istedi ya da AB ve Amerika onları bu konuma getirdi.