Geçen haftanın dünya gündemi açısından en önemli konusu, İran’ın 6 küresel aktörle sürdürdüğü nükleer pazarlığın anlaşma ile sonuçlanmasıydı.
BM Güvenlik Konseyi üyesi ABD, Rusya, İngiltere, Çin ve Fransa’ya ek olarak Almanya’nın da katılımıyla oluşan yapıyla İran arasında 2003 yılından beri içinde ambargodan askeri müdahalenin eşiğine kadar uzanan yaptırım ve tehditlerle dolu bir gerilim yaşanıyordu.
İran, “Nükleer güce sahip olmak sizin kadar benim de hakkımdır. Başlattığım nükleer santral inşaatını ve bilimsel çalışmalarımı sürdüreceğim” diyordu.
Batı’nın karşılığı ise şuydu:
“Hayır, senin derdin santral değil, atom bombası. Buna izin vermeyeceğiz.”
İran kapılarını açıp “Buyrun denetleyin” dedi.
Bitip tükenmek bilmeyen müzakerelerden sonra 3 Nisan’da İsviçre’den gelen haber, uzlaşma sağlandığı yönündeydi.