Endonezya’dan Suriye’ye dünyada yaşananlar,
yerel seçimlerden yeni sistem arayışına kadar içimizde yükselen
tartışmalar Mustafa Kemal
Atatürk’ün büyüklüğünü, başardıklarının önemini bir kez
daha ortaya koyuyor.
20. yüzyıldan sonra 21. yüzyılın da en güçlü
liderlerinin başında Atatürk’ün geldiğini yaşayarak
görüyoruz.
Atatürk’ün büyüklüğünün yarısı elde ettiği
zaferlerse öteki yarısı da bunların tümünü ulusal, uluslararası
bütün zeminlerde meşru hale getirmesidir.
***
Kurtuluş Savaşı’nın ardından 20 Kasım
1922’de başlayan Lozan görüşmeleri 24 Temmuz 1923’te antlaşmayla
sonuçlandı.
Cephede yenilen emperyalizm masada da yenildi.
13 Ekim 1923’te Ankara başkent ilan edildi, 29 Ekim’de de
cumhuriyet...
Artık Türkiye Ankara’dan yönetilmeye
başlanmıştı. Ne var ki, başta İngiltere, ABD, Fransa olmak üzere
Batılı ülkelerin hiçbiri büyükelçiliğini Ankara’ya taşımak
istemiyordu. Sadece Sovyet ve Afgan büyükelçileri başkentteydi. Bu
sadece “İstanbul
güzel şehir” diye
açıklanamazdı. Beklenti şuydu:
“Mustafa Kemal, bu
devleti yürütemez, uluslararası
alanda meşruiyet kuramaz...
Ankara 2-3 yıla kalmaz çöker.
Elçiliği boşuna
taşımayalım...”
Bu “öngörü” aynı
zamanda “niyetti”.