Nasreddin Hoca tarlasında ekin biçerken yoldan geçen bir yolcu selam vermiş. “Hocam” demiş, “Falanca köye ne kadar zamanda varırım?”
Hoca adamı tepeden tırnağa süzmüş, seslenmiş:
-Hele yürü...
Adam fena bozulmuş ama ihtiyacı var. Sorusunu tekrarlamış:
-Falanca köye ne zaman varırım?
Hocadan aynı yanıt:
-Hele yürü...
Adamın tepesi atmış, “Kabahat soranda, kavuğundan utan” deyip yoluna devam etmiş. 50-60 metre ilerledikten sonra hoca, “Duuur” diye seslenip devam etmiş:
-Bu yürüyüşle iki saatte varırsın...
Sonra dersini vermiş: