Dünyada siyasi süreçlerde yapılanların hiçbiri gizli kalmaz, Türkiye’de hiç kalmaz. Cumhuriyet tarihi boyunca yapılan her seçimin kendine göre özellikleri olmuştur. Zaman zaman gizli kalacağı sanılan “Ne pahasına olursa olsun seçimi kazanma” planları er ya da geç açığa çıkmıştır.
31 Mart seçimlerine damgasını vuran etmenlerden biri “propaganda gücü” oldu.
Bu gücü dünyada en etkili şekilde Hitler’in Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı Goebbels kullanmıştır. Hitler’le bütünleşen, “Tek millet, tek lider”, “Almanya her şeyin üstünde” gibi sloganları bulan odur.
Şu sözler de Goebbles’e aittir:
“O kadar büyük bir yalan söyle ki, kimse karşı çıkamasın.”
“Basın, hükümetin kullandığı dev bir klavyedir.”
“Bir şeyi ne kadar uzun tekrarlarsan, insanlar o kadar çok inanır.”
“İnsanların beynini tembelleştirirsen, istediğin her şeyi yaparsın.”
***
Benzetmede hata olmaz, 31 Mart seçimlerine gidilen süreçte, yukarıdaki sözleri çağrıştıran çok şey oldu.
Erdoğan’ın her konuşması en az 30 kanalda canlı yayımlandı. AKP’nin yarı ve tam resmi yayın organlarının birinci sayfasında sürekli Erdoğan manşetti, arka sayfasında da Erdoğan fotoğraflı AKP reklamı vardı. Birinci sayfa mı reklam yoksa arka sayfa mı belli değildi.
Bu propagandanın bir yönü; öteki yönü de rakiplerin sürekli karalanmasıydı. İletişim biliminde şöyle bir tanım vardır:
“Basın özgürlüğü, bir kişinin ifade özgürlüğünü engellemek için de kull...