Bütçe, özünde siyasi bir metindir. Bir iktidarın halktan topladığı paraları nerede kullanacağına karar vermesidir. Eğitime, sağlığa ayırdığı pay, ülkenin kalkınması için yaptığı planlar bütçe kanunuyla kamuoyuna duyurulur.
Bütçe, evrensel olarak parlamentoların da doğum nedenidir. “Bizden toplanan vergileri kral nerede harcıyor” sorusu, 13. yüzyılda bir denetleme mekanizması getirdi. Bu mekanizma zamanla parlamentoya dönüştü.
Bütçe görüşmeleri Türkiye’de de uzun yıllar siyasetin en etkili yapıldığı yer oldu. Adı zorlanarak konan, nasıl rayına oturacağı hâlâ kestirilemeyen yeni sistemle bütçe kanunu da işlevini yitirdi.
Halka bütçe için söyleyecek bir şeyi olmadığından mıdır, TBMM’yi ciddiye almadığından mıdır, günde 10 vakit konuşan Erdoğan, sorumluluğu tümüyle kendisine ait bütçe için konuşmamayı tercih etti. Yardımcısı Fuat Oktay, hazırlanmış olan metni görevine sadık bir bürokrat havasında Plan Bütçe Komisyonu’nda okudu.